
Kadınım Allah’a Şükür
Ya Latif, Ya Şekûr!
Tut elimden “Kulağızım”
Düşerken düşüncenin diyarına…
Senden özge kolum-kanadım mı var benim
Derinlere inmekteyim pakize göllerin sularında.
“Rahim Semti”nden geçerken titreyen zerrelerimin onuruna,
Yetim güllerinin şebnemleri baharına,
Müjdelerin gözyaşıyla girift yaşadığı hane-i gülhanlarda.
“İncinmesin kristaller!”
“Hırpalamayın, sarsmayın kadınları!”
Diyen Rasul’ün şanına.
Göbeğimi her mevsim kendim kesiyorum.
“El-Alim, el-Muheymin, es-Semi yanımda.”
Şükürler olsun beni böyle yaratana!
Benim hikayem dökülmeyecek yemin olsun ıstırabın okyanusuna.
Göğüs gererim, galebe çalarım mutlaka
Mihnetlere, savaşlara…
Gözümün nurunu sebat ettireceğim
“İnşallah” cennetlerin yurduna!
Harflerin cüssesine tarih düşüyorum yeni yeni
–Peygamberî imtihanlardan geçsem de ara sıra–
Yazdıkça fethediyorum.
Göklerimin burçlarında uçuyorum yazdıkça.
Şahitsiniz değil mi?
Gülhan Yılmaz (Ekim 2024)