Yazılarımız
- Doç. Dr. Erhan Çapraz
Kavl üzerine…
Kavl (Ar.), “söz, kelam; sözleşme, anlaşma” mânâlarına gelir. Karac’oğlan’ın “Dolanıp da kavil yerine geldim / Kavil yerlerinde bulamadığım…” demesine bakılırsa kavlin halk arasında daha ziyade ahde bağlı gelişen durumlar söz konusu olduğunda geçerlilik kazandığı görülür. Bu bağlamda kavram teşmil niteliği kazanarak “Bir sözle bildirilen fikir, düşünce, hüküm” mânâsı da taşımaktadır.…
Devamını Oku » - Büşra Kartal
Gözleri açık olan mı görür, hisseden mi?
Bazı hisler vardır, bu görmenin de ötesidir. İnsanların göz bandajı vardır, görmek istedikleri şeyi görürler sadece. Önümüzde duran koskocaman bir nesneyi bile bazen göremeyebiliriz ya da görmek istemeyebiliriz, her anlamda. Hayatın hep 2 yönüyle karşılaşılır sürekli. Bir taraf pes edenler, bir taraf ısrarcı olanlar. Karmaşıklığın ortasında sana iki seçenekten birini…
Devamını Oku » - Töreli Yazılar
Oysa Ardına Kadar Açıktı Kapı
“Kapı ardına kadar açıkken neden hapishanede kalırsın” der Mevlana, kapı ardına kadar açıkken hapishanede kalmak, özgürlüğün tutsakliğidır. Birçok insanın hayatlarında karşılaşabileceği belki farkında olmadan yaşadığı bir durumdur aslında. İnsan, potansiyellerini ve fırsatlarını kullanmak yerine, kendi zihinlerinde veya dış koşullarda yaratılan sınırlamalar nedeniyle kendilerini hapishanede hissedebilirler. Özgüven eksikliği, korku, alışkanlıklar veya…
Devamını Oku » - Mustafa Süs
Okumak haddini bilmektir had bildirmek değil!
Okumak insanı hayata bağlayan en önemli davranış şekillerinden birisidir. İlk emirdir. İki günden fazla “okumayan” insanın sohbeti çekilmez olur derler. Burada “kitap okumayan” demişler de ben kitap kısmını çıkardım özellikle. Okumayan… Yani okumayı bilmeyen insanın kitap okumasının pek bir ehemmiyeti yoktur. Okumayı bilmektir esas olan. Okumak insanı vezir de edebilir rezil de…
Devamını Oku » - Töreli Yazılar
Filistin Davası
2012 yılında Filistin’e ASDER (Adaleti Savunanlar Derneği) ile birlikte 4 günlük bir seyahatim olmuş, seyahatimde aldığım notları 3 haftalık yazı dizisinde yayımlamış idim. Doğu Kudüs’te bir otelde konaklamış ve ilk varış günümüz Cuma’ya tevafuk ettiği için koştura koştura Mescid-i Aksa’ya yetişmeye çalışmıştık. Ancak son mahfilde ayakkabılıkta kendimize secde edecek kadar…
Devamını Oku » - Doç. Dr. Abdülkadir Dağlar
BEN BİZİM NEREMİZDE..?
Ben Bizim Neremizde..? Gramerce… Âh bu gramer dili… “Ben”, teklik birinci şahıs zamîridir de; “biz”, çokluk birinci şahıs zamîri midir, yâhut teklik birinci şahıs zamîrinin çokluk hâli midir..? Veyâhut başka bir soruyla, biz, “benler (ben-ler)” mi demektir..? Tabî ki öyle olmamalı… Bizlik, vahdettir, birliktir; benlik, kesrettir, çokluktur… Bizlik, dirliktir; benlik,…
Devamını Oku » - İrem Arısoy
Çocuk Bayramı?
“Ben öyle bilirim ki yaşamak berrak bir gökte çocuklar aşkına savaşmaktır!” Dün 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’ydı. Bu gün için İsmet Özel’in bu sözünden daha değerli bir cümle olabileceğini sanmam. Çünkü, dünyadaki bütün çocuklara armağan edilmiş bu bayrama kimi çocuklar ellerinde bayraklar, üzerlerinde güzel bayramlık elbiseleriyle olması gerektiği…
Devamını Oku » - Nurmelek Çelik
Dervişle Hasbihal
Dervişle Hasbihal Nasip, nasip, nasip diyerek uzun uzun içine çeker oldu. Her iç çekiş bir hayat, bir umut, bir huzurdu. Her zorluğa karşı savaşmış, direnmiş, kazanmış gibiydi. Sakalları gür, göğsüne kadar uzanmış, her bir sakalının teli hayatı temsil eder miydi? Edermiş, ediyormuş, etmiş de. Sonra elleri, hayatımızın ellerinde olduğu o…
Devamını Oku » - Doç. Dr. Abdülkadir Dağlar
Sahâbet ~ Suhbet Kelimelerine Dâir
Sahâbet ~ Suhbet Kelimelerine Dâir Bu töreli iştikâk sohbetine, Usûlî’nin (vef. 1538) Kanı şol gün kim cemâl-i yâr idi eglencemüz Devletinde her cihetle var idi eglencemüz Murg-ı dil ‘ışk âyetin okurdı bülbüller gibi Hüsn bâğında gül-i gülzâr idi eglencemüz Besler idi tatlu dillerle dili tûtî gibi Mısr-ı cânda bir şeker-güftâr…
Devamını Oku » - Töreli Yazılar
Popülarite Üzerine
Klasik olana her zaman ön yargım olmuştur. Bu yüzden bugüne kadar kitlelerin delicesine izlediği filmleri, okuduğu kitapları okumak içimden gelmemiştir. Herkesin uğradığı mekânları, gözde konumları, müşterek duygulara hitap eden nesneleri sevmiyorum. İnsan biriciktir. Her duygu dünyası, her anlayış birbirinden uzaklaşma fıtratı çevresinde bir yönelim ortaya koyar. Su akar yatağını bulur,…
Devamını Oku » - Aygül Yıldırım Uzun
ARAYAN BULUR
Neyi arar insan? Yaşamı boyunca hep bir arayış halinde değil midir? Huzuru arar, mutluluğun peşinden koşturur, başarının müptelasıdır, hırslarının esiri olur, oradan oraya savrulur, savrulur da kaybolduğunu bilmez. Bilinci kapalı gibidir. Bir yerde okumuştum Neyin esiriysen, o’sun sen yazıyordu. Peki, hiç esaret altında hissediyor muyuz kendimizi? Sanmıyorum… Öyle olsa idi…
Devamını Oku » - Doç. Dr. Erhan Çapraz
66’ya cânımız kurban…
Töresözlerin doğrudan hakikat alanına dönük bir tarafı vardır. Bunlarda hakikat, kimi zaman doğrudan doğruya ifade edilirken kimi zaman da dilin sembolik ve mecazî yapısından hareketle ortaya konulur. Fakat her hâlükârda mevzubahis olan hakikatın bir ifadesidir. Bunu ise ancak gerçek idrak sahipleri anlar. Şimdi ele alacağımız “altmış altıya bağlamak” töresözü de…
Devamını Oku » - Suzan Taçyıldız
Sabrın mükafatı
Eksik içimde bir takım şeyler, buruk yaşıyorum hayatı. Ne peki beni tam anlamıyla tatmin edecek olan, evet bu diyebileceğim, hissetmem gereken eksik olan şeyler burada deyip sırtımı rahatça dayayıp hayat denen zorlu yoluma devam edebileceğim. Okuyorum, izliyorum, dinliyorum, araştırıp fikir sahibi olmaya çalışıyorum. Ama yine de eksik hissediyorum sanki, sanki…
Devamını Oku » - Mustafa Arslanoğlu
Doğruluk Hayra Götürür
Doğruluk Hayra Götürür İnsan kendini tanıdığı kadar insandır. İnsan kendini tanıdığı kadar kuldur. İnsan kendini tanıdığı kadar doğrudur, adâletlidir, merhametlidir… İnsanın erdemli olması için; rûhun esâret altına girmemesi, “ilâhî kaynak“tan beslenmesi, akıl ve vicdan gibi doğuştan gelen değerlerin sağlıklı işlemesinesine bağlıdır. İç âlemimizle hayat görüşümüzün “tahrif” edilmemesi, fıtrat ve hilkatımızın…
Devamını Oku » - Doç. Dr. Abdülkadir Dağlar
Habb ~ Hubb ~ Habbe Kelimelerine Dâir
Habb ~ Hubb ~ Habbe Kelimelerine Dâir Tüm kelimeler, aslında tek bir kelimenin, yânî ezel-ebed çizgisi üzerindeki “Kun…(Ol…)” emir kelimesinin birer türevi sayılır… Bu ön kabul doğrultusunda, kavramlar ve kelimeler arasındaki kökteşlik-soydaşlık ilişkilerini tek ve mutlak “hakîkat alanı”na atıflarla yorumlama denemelerini “töreli iştikâk” tâbîriyle isimlendirmek mümkündür… Denilebilir ki, töreli iştikâk,…
Devamını Oku » - Elif Yıldız
Toprak-Tan Çiçeğe/Öykü
“Bu ağaç çok güzel” Bu ağacı yıllardır görüyorum. Bir çiçek tek başına güzel olabilir. Bu ağaç tek başına daha da güzel bana kalırsa. İnsan tek olsaydı güzelliğini koruyabilir miydi acaba? O vakit Âdem neden tövbeye yaslandı da, gözyaşlarını hasretçe akıttı. Diğer yarısı olan Havva için; İnsan insana lazımdı… Biraz…
Devamını Oku » - Töreli Haberler
TYB Bolu Şubesi Töreli Türk Edebiyatı Okumaları 108
Türkiye Yazarlar Birliği Bolu Şubesi 108. Hafta Töreli Türk Edebiyatı Okumaları 15-22 Nisan Turizm Haftası münasebetiyle Bolu Kültür ve Turizm İl Müdürlüğü işbirliğiyle Bolu Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü Karaçayır Gençlik Merkezi bahçesinde yer alan otağda Bolu ilindeki kamu kurumlarının değerli yöneticileri ve Töreli sohbetlerin müdavimlerinin iştirakleri ile gerçekleştirildi. Musahabenin…
Devamını Oku » - Doç. Dr. Ertuğrul Karakuş
KAPICIK’IN DUÂSI (ŞİİR)
KAPICIK’IN DUÂSI (ŞİİR) Kapıcık: Husûsiyetle Osmanlı döneminde ve Balkan coğrafyasında yaygın olan, komşuların sokağa çıkmadan biri birleriyle daha rahat mübadele ve mükâleme edebilmesine imkân sağlayan, karşılıklı itimat ve ihtiyaç vesilesiyle varlığı mümkün olan küçük kapı. Yerel olarak “komşu kapıcık (komşi kapicik)” olarak da ifade edilir. “Komşuna iyilik yap ki mü’min…
Devamını Oku » - Aygül Yıldırım Uzun
KAYIP NESİL
Geçenlerde YouTube’da izlediğim bir programda şöyle bir ifadeye denk geldim: Kayıp Nesil. Bu benzetme kırk yaş üstü ebeveynler için kullanılmıştı. Sunucu şöyle söyledi: Bizler ne kendi ana babalarımıza ne de çocuklarımıza yaranamadık. Her iki tarafı da memnun edemedik. O an ışıl ışıl parladı aniden zihnimde beliren koca ampul. Hakikaten de…
Devamını Oku » - Doç. Dr. Abdülkadir Dağlar
YÛNUS FETVÂSI MI OĞLANCILIK FETVÂSI MI..?
Yûnus Fetvâsı mı Oğlancılık Fetvâsı mı..? Din-san‘at ilişkileri dâiresinde şerîat-şiir arasındaki ilişkiler –Batı Hristiyan dünyâsında da olduğu gibi– Doğu İslâm dünyâsında da din adamlarını ilgilendirmiştir. Bir kelâm san‘atı olarak şiirin içerisindeki ifâdelerin şerîata yâni zâhirî-kitâbî din anlayışına uygunluğu sorgulanmış, gerek şiirler gerekse şâirlerle ilgili fetvâlar, mahkeme kararları zaman zaman ciddî…
Devamını Oku »