Dr. Resul ErtuğrulTöreli Yazılar

KUR’AN’IN DOĞUM GÜNÜ

Kur’an’ın Doğum Günü

Kadir gecesi sıradan bir gece değildir, Kur’an’ın doğduğu ve Hz. Peygamber’in Kur’an ile yolculuğunu başlatan gecedir. Bu vesile ile bu yolculuğu devam ettirenlere, ramazan ayını hakkıyla ihya edenlere Cebrail ile meleklerin inip manevi / melekî güç transferinin yapıldığı, hikmetin ve ruhun indiği, insanın ufkunun genişletildiği bir gecedir. Böylece Kadir gecesi ramazanın feyzini içselleştiren kişinin bir aylık emeğinin hasılasını elde ettiği, insanî, melekî yeteneklerinin geliştiği, birtakım açılımlara erişebildiği, fecirler, zihni, kalbi inkişaflar gerçekleştirdiği bir gecedir.

Bir aylık nefis tezkiyesinin neticesinde Kur’an ile yenilenmenin, onun derinliklerinde âb-ı hayât bulmanın semeresinin elde edildiği ve manevi güçlere erişildiği gecedir o gece.

İç dünyadaki karanlıkları bitirip, iç huzurun, barışın, esenliğin, aydınlığın sağlanarak hayatta yeni fecirlerin doğmasının başladığı gecedir o gece.

Adım adım günahlarla kararmış ve neticede gecenin zifiri karanlığı haline gelmiş iç âlemin aydınlandığı, bedenin aç bırakılıp ruhun özgürleştirilmesiyle gerçek hürriyetin tadına varıldığı gecedir o gece.

Bir ömürde elde edilebilecek manevi tecrübelerin, başarıların hakiki mürşid olan vahye yoğunlaşıp onunla hemhal olup, onun önünde diz çöküp bir aylık temrinden sonra vahyin hücrelere sinmeye başladığının anlaşıldığı gecedir o gece.

Allah’ın gökten yere uzattığı rahmet ipine bir ay sımsıkı sarılarak er-Rahman’ın rahmet deryalarına dalınmasının başlangıcıdır o gece.

Gerçek sevgiliyi O’nun kartviziti olan vahiyle tanımaya çalışmanın semeresi olarak marifetullaha ermenin başlangıcıdır o gece.

Gerçek dostun dostluğuna, sırdaşlığına erişildiği gecedir o gece.

İnsanları terbiye için gönderilen vahyin kaynağından gönle ilhamların dolmaya başladığı, Rabbulâlemin’in sevgisinin bir pınar gibi kalbe aktığı gecedir o gece.

Güzelliğin kaynağının güzelliği karşısında cennet de dahil olmak üzere bütün güzelliklerin gölgede kaldığı, O’nun aşkının bağırları yaktığı gecedir o gece.

Aşk şarabından içenlerin gerçek maşukun aşkıyla fenâ buldukları gecedir o gece.

Gönüllerini “tecelligâh-ı ilahi” kılanların gözünde bütün tecellilerin silindiği gecedir o gece.

Kendilerini aşmayı başarıp da gökler alemini seyre dalanların kendilerine geldiklerinde insanî kapasitelerini kötüye kullananlara acıdıkları gecedir o gece.

Ne mutlu içinde bulunduğu karanlığı, kaosu bitirip de hayatında yeni fecirlerin doğmasını başaranlara!

Ne mutlu kaostan, karanlıktan insanların çıkarılması ve fecre ulaştırılmaları için çalışanlara!

Ne mutlu küfrün ve zulmün karartmaya çalıştığı, bir konaklama değil müşahede yeri olan bu dünyada huzurun, selametin, barışın hâkim olması için çalışanlara!

Ne mutlu nüzul ortamındaki kan davalı insanları birleştirip ayağa kaldırarak 30 yıl içerisinde üç kıtaya hâkim olmalarını sağlayan vahiyden aldığı enerjiyle dünyada yeni bir inkılap gerçekleştirmek isteyenlere!

Ne mutlu nüzul ortamında zulümat karanlığına gömülmüş insanları adaletin aydınlığına çıkaran vahiyden ışığını alıp da yeni fecirlerin doğması ve dünyanın Siyonizm vb. akımların karanlığından kurtulması için bir ışık yakanlara!

Ne mutlu modern ateşli silahlarla yakılmaya çalışılmalarına rağmen sarsılmaz imanlarıyla dünyada yeni bir iman kıvılcımı tutuşturan, Allah yolunda ölerek ölü kalpleri dirilten Gazzelilere!

Ne mutlu binlerce şeyin kulu kölesi olmayıp da kuluna irade bahşeden, ona tenezzül buyurup onunla konuşan Rabbe kul olmanın bahtiyarlığına ve gerçek özgürlüğe erişenlere!

Ne mutlu Ramazan ayında içinden aydınlanıp da 11 ay boyunca dışını aydınlatanlara!

Ne mutlu indiği geceyi bir ömre bedel kılan Alak Suresi’nin ilk 5 ayetinin gereği olarak insan, kâinat ve Kur’an ayetlerini okuyup Kur’an’dan öğrendiği pasajlarla her gününü Kadir Gecesi’ne çevirebilenlere!

Resul Ertuğrul

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu