Kırmızı Mont Veren Amca (Hikâye)
Hiç unutmam biraz önce bir genç çıktı geldi…
O kadar ince o kadar kibar bir dille, hocam bir maruzatım var, sizlerden destek isteyeceğim, bana yardımcı olacağınızı ümit ediyorum, dedi.
Gayet güzel giyimli hali vakti yerinde bir genç…
Ben babasız büyüdüm, bayramlarda harçlık nedir görmedim, arkadaşlarım bakkala giderken parayı nereden alırlar çok merak ederdim, dedi.
Bırak bayramlık kıyafeti, doğru dürüst kıyafetimiz bile olmazdı, diye ilave etti.
Günlerden bir gün ilkokula giderken siyah bir BMW geldi okulun önünde durdu müdürden izin istedi beş kişi bizi seçtiler o zamanın en lüks mağazasına bizi götürdü adam.
Kırmızı montu hiç unutmam, diğer kıyafetler de vardı da rengini hatırlamıyorum, poşet poşet aldı bedenlerimize göre.
Bizi okula bıraktı poşeti elimize verdi, müdürümüze de bir selâm verip okuldan ayrıldı.
Kimdir, nedir, necidir bilmiyorum.
O poşetleri elime aldığımda, o kırmızı montu giydiğimde yaşadığım sevinci hiçbir zaman yaşamadım.
“Bana yardım et ne olur, mübarek Ramazan günü, hem de bayram yaklaşıyor, ben de kendim gibi olan çocukları sevindirmek istiyorum…”
Dünyanın haline bakar mısınız?
Kimisi yardım ister, kimisi yardım etmek için yardım ister…
Dedim o iş kolay.
Dedi bana meblağ söyle…
Kardeşim Diyanet 70 lirayı normal insanlar için belirler, zekatta kırkta bir olayı normal insanlar için…
Meblağ, gönlünden ne koparsa…
Varken verenle yokken veren bir olur mu?
Mesajı aldım hocam dedi ve gereğini, gereğinden fazla yaparak veda etti.
Şimdi altı yetim çocuk ve ailesi bu arkadaşımız gibi mutlu olacak.
Bir yerde okumuştum,
Yardımseverliği pek sevmeyen birilerinin diline pelesenk olan bir söz:
“Siz yardım edilmiş yoksullar istiyorsunuz, biz ise ortadan kaldırılmış yoksulluk.”
Şu sözün asaletine ve hiçbir işe yaramayışına bakar mısınız?
Ortadan kaldırılmış yoksulluk istiyor ama yoksulluğu ortadan kaldıracak ne bir niteliğe sahip ne de o nitelikteki insanların peşinden gidiyor.
Dünyada, esaslı nizam kurulmadığı sürece yoksulluk ortadan kalkmaz kıyamete kadar!
O nizamı istemeden laf salatası yapmanın da alemi yok.
Bir yetimin elinden tut yüreğin yetiyorsa!
Bu kıymetli kardeşimizden de Allah razı olsun diyorum. Mükafatı bol olsun her iki dünyada da.
Ha bu arada,
Çocuklara yaptığınız hiçbir şey boşa gitmez. Sarf ettiğiniz içi boş cümle bile!
Gün gelir ortaya çıkar iyi ya da kötü!
Çocukları sevin, çocuklara ilgi gösterin, çocuklara iyilik edin, çocukların elinden tutun ki eli boş kalınca eline başka bir şey almasın.
Mustafa Süs
Yine çok güzel bir anlatım. İlgiyle takip ediyorum. Kaleminize ve kelamınıza sağlık üstadım.
Çok teşekkür ederim kıymetli kardeşim…