Prof. Dr. Bilal Kemikli’den Töreli Türk Edebiyâtının Kurucu Metinleri
76. Haftasında bu akşam Türkiye Yazarlar Birliği Bolu Temsilciliği Töreli Türk Edebiyâtı Okumaları Uludağ Üniversitesi Türk İslâm Edebiyâtı Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Bilal Kemikli hocanın “Töreli Türk Edebiyâtının Kurucu Metinleri” başlıklı musâhabesiyle Bolu Diyânet Gençlik Merkezinde devam edildi.
Sivas İmam Hatip Lisesi ve Ankara İlahiyat mezunu olduğunu söyleyen Bilal Kemikli hoca,
Kendisini yetiştiren muhit ve insanlardan söz etti.
”12 Eylül öncesi bizleri ayakta tutan şiirdi, edebiyata ilgimiz hiç azalmadı.” diyerek edebiyatla olan ilişkisinden söz etti.
Bursa’ya gitme amacının Süleyman Çelebi’ye hizmet etmek olduğunu söyledi.
Kemikli; mevlidin nasıl kalıcı olduğunu anlatırken de Süleyman Çelebi mevlidi yazarken hiçbir zaman popüler bir amaç gütmedi o yüzden eser kalıcı oldu, dedi.
Mevlidi şerh ederken mevlid her şeyden önce kurtuluşu Peygamber sevgisine bağlar, Peygamberimizi sevmeyen insanın her iki dünyada da kurtuluşu mümkün değildir, dedi.
Mevlidin bizleri birleştiren bir kültür olduğunu herkese anlatmamız gerektiğini özellikle vurguluyorum, diye devam etti sohbetine…
Kurucu metinlerden söz ederken, Türkiye’yi vatan kılan, İslâmlaştıran metinler kurucu metinlerden söz etti.
Orta Asya’ya Türkistan denmemesini eleştiren Bilal hoca Kütübü Sitte’nin dördü Türkistan’dır, dedi…
Bağdat, Küfe ekolünden söz edeceksek Türkistan ekolünden de söz etmeliyiz, bunu göz ardı edemeyiz, dedi.
Sohbet meclisi bu toprakları mayalayan en önemli etkendir, edebiyattan daha öndedir sohbet meclisleri. O yüzden bu tür sohbet meclislerine sahip çıkın diyerek uyarılarda bulundu.
Kök metinden de söz eden Kemikli hoca, kök metin kavramı olmadan üstüne bir şey bina edemezsiniz bana göre kök metin Kur’an’dır, kökün üzerine diğer ilimleri inşa etmeliyiz, dedi.
Üç ilimden söz etti sohbetin devamında:
İlahi anlamda en önemli ilimlerin başında fıkıh gelir.
Fıkıh kamusal düzeni sağlar.
İkincisi Kelam ilmidir. Kelam ahiret ilmidir, nübüvvet ilmidir, itikat ilmidir.
Üçüncüsü tasavvuf ilmidir.
Tasavvuf olmadan fıkıh tek başına yeterli olmaz. Vicdan olmadan kamusal düzeni sağlamak mümkün olmaz, diyerek tasavvufun önemine vurgu yaptı.
Bu milletin hikâyesini Müslümanlaştıran Dedem Korkut’tur. Onun hikâyeleridir, dedi.
Her toplumun her dönemin hikâyesi var…
Şimdilerde de yeteneği olanlar Mustafa Kutlu gibi hikâyeler yazmalı.
Hikâyeler kalıcı oluyor, başarılı olmak tek başına yetmiyor, diyerek hikâyelerimize dikkat çekti.
Sohbetin sonlarına doğru Kemikli hoca;
Kutadgu Bilig de bizim kurucu metinlerden biridir.
Yusuf Has Hacib Müslüman bir toplum, Müslüman bir idareci nasıl olmalı sorusuna cevap verir bu eserinde, dedi.
Osmanlı Devleti kurulurken yazılan Âşık Paşa’nın Garip Name’si.
Osmanlı’nın kuruluş amacını anlatır, bu eserde temel kaynak Kur’an ve Hadis’tir.
Âşık Paşa Alperen kavramını ilk kullanan insandır.
Alp kahraman, Eren de ilim adamı…
Alp ve Eren olmanın on bir şartı vardır. Garip Name Osmanlı’nın eğitim müfredatına temel teşkil etmiştir, diyerek hafızaları tazeledi.
Mevlânâ, toprağa hangi tohumu attın da bitmedi der…
İnsan toprağına tohum attın mı?
İnsan kulağından beslenir, gençliğe ne tohum attın da bitmedi, diyerek sohbetini sonlandırdı.
TYB Bolu Temsilciliği olarak kendisine teşekkür ediyoruz.