Türkiye Yazarlar Birliği (TYB) bünyesinde Bolu Diyanet Gençlik Merkezi çatısı altında gerçekleştirilen Töreli Türk Edebiyatının 79. Haftasında, “Töreli Türk Edebiyatı Sohbetleri Muhasebesi ve İntibalar” başlığı ile yapılan faaliyet ve sohbetlerin bir muhasebesi icra edilmiş, bu sohbetlere katılanların dimağlarında, gönüllerinde ve zihinlerinde kalan zevk ve lezzetler bizzat kendilerinin ağzından dinlemiştir.
Sonrasında ise Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Profesörü İsmail Hakkı Aksoyak hoca “LEHÇEDİZ: Dil ve Kültür Araştırmaları için Teknolojinin Sağladığı İmkân” başlıklı musahabeyi istifademize sundu. Prof. Dr. Aksoyak sohbetine dijital dönüşümün dünya ülkelerinde edebi ve kültürel sahada meydana getirdiği etkilerden bahsederek başladı. Pek çok gelişmiş ve gelişmekte olan ülkenin çoktan basılı metinlerini dijital hale getirdiğini, araştırmacıların ve meraklıların erişimine sunduğunu ifade etti. Ülkemizde de edebi metinlerimiz gibi kültürel miraslarımızın dijitalleştirilmesi ve bu suretle gelecek nesillere aktarılması noktasında dünyadaki örneklere benzer çabaların olduğunu ifade eden Aksoyak, maalesef bu çabaların gönüllü ve dil sevdalısı insanların kişisel gayretleri ile sınırlı bir şekilde ilerlediğini, haliyle kişisel gayretlerle ilerleyen bu çalışmaların ciddi finansal zorluk yaşadığını ve bu zorluğun çalışmaları akamete uğrattığını ifade etti.
Prof. Dr. Aksoyak gönül coğrafyası hudutlarımızı belirtmek için kullanılan “Çin’den Adriyatik’e kadar” cümlesini Türkçe’nin ulaştığı coğrafyanın bugün artık çok daha geniş bir saha olduğunu dikkate almak suretiyle yeniden düşünmemiz gerektiğini belirtmiştir. Bugün Türkçe’nin pek çok millet ve kültürle etkileşime girdiğini “bugün dünya üzerinde hemen hemen Türkçe’nin ulaşmadığı yer kalmamıştır” sözleriyle ifade etmiştir. Musahabe boyunca rakamlar ile envantere aktarılan kayıtlar üzerinden Türk dilinin, edebiyatının ve kültürünün zenginliğine ve ulaştığı büyüklüğe vurgu yapan Aksoyak, tespit edilmiş 15 bin şairimiz olduğunu, 1920 yılından sonraki şairlerimizin bu sayıya dahil olmadığını belirterek açık ara dünya üzerinde şair yetiştirme konusunda en önde gelen milletlerden olduğumuzu ifade etmiştir. Ayrıca envantere aktarılmış 1milyon kelimemiz ekleriyle ve birbirinden türetilmiş 40 milyon kelimemizle sitesinde 30 milyon kelimenin tanımını vermekle iftihar eden ve dünyanın en büyük dijital sözlüğü olarak kendini tanımlayan webster’ın bile üzerinde bir kelime hazinesine sahip olduğumuzu belirtmiştir.
Prof. Dr. Aksoyak kendisinin ve gönüllü 1500’e yakın insanın ve kültür sevdalısı sponsorların katkıları ve çalışmaları ile bugüne getirdikleri LEHÇEDİZ Sözlüğünden de bahsetti. “Tarih ve Edebiyat Metinleri Bağlamlı Dizin ve İşlevsel Sözlüğü” TANIKLI TÜRKÇE SÖZLÜK olarak lanse edilen sözlük Türk Edebiyatının tüm tarihsel ve çağdaş metinleri ile Türk Dünyası Edebiyatlarının önemli metinleri üzerinde veriler sunan kapsamlı bir veri tabanıdır. İçerisinde yer alan tüm metinlerin her bir sözcük ve sözcük grupları ayrı ayrı anlamlandırılmış ve gruplandırılmıştır. Sadece internet erişimi olan bir sistem ile bilimsel bir kitap veya makale için binlerce veri elde edilebilmektedir.
https://lehcediz.com/ web sitesi adresi üzerinden erişilebilen sözlük sitesinde kendilerini ve işlevlerini şu şekilde tanıtmaktadır:
Lehçediz projesi ile; Türk dili ile yazılmış olan eserlerdeki sözcüklerin, hangi sözcüklerle bir araya getirildiği, hangi anlamlarda ve bağlamlarda kullanıldığı ortaya konulabilmektedir. Ayrıca, edebî eserlerdeki folklorik unsurlar tespit edilebilmekte, dilin tarihsel süreçte geçirdiği değişim takip edilebilmektedir. Bunun yanı sıra, şair/yazarların üslupları hakkında, somut ve istatistikî verilere de ulaşılabilmektedir. Proje sürecinde tanıklı ve tarihsel bir Türkçe sözlüğün oluşturulması hedeflenmektedir. Şair/yazarların üsluplarının ve sözvarlıklarının mukayesesinin araştırma konusu yapılabilmesi, çalışma kapsamında elde edilecek verilerle kolaylaşacak ayrıca şerh çalışmaları ve Osmanlı kültür tarihi araştırmaları dökümü yapılan daha somut verilerle ve örneklerle desteklenebilecektir.
Türk dünyası tarihi ve ulaştığı coğrafi hudutları göz önünde bulundurduğumuzda dünya üzerinde neredeyse gidilmedik yer muhatap olunmadık insan bırakmayan bir milletin edebi ve kültürel birikiminin devasa boyutlarda olduğu ve bu birikimin gelecek nesillere aktarılabilmesi noktasında herkesin taşın altına elini koyması gerektiğine inanarak, bu birikimi gelecek nesillere taşıma derdi ile dertlenmiş tüm insanlara töreli şükranlarımızı arz eder, Allah’tan kendilerine bu yolda kolaylıklar dileriz.