Aygül Yıldırım UzunTöreli Yazılar

Bile İsteye Kötülük

Aygül Yıldırım Uzun

BİLE İSTEYE KÖTÜLÜK

Cengiz Aytmatov’un “Dişi Kurdun Rüyaları” kitabında dediği gibi, “Dünyanın herhangi bir noktasında işlenen her suç, yapılan her kötülük, hepimizi ilgilendirir.”

Kötülüğün, vahşetin, zulmün bu kadar ayyuka çıktığı ve tüm dünyanın gözleri önünde işlenen savaş suçlarının iki ayı aşkın zamana rağmen durdurulamıyor olması, insanlığa sığmaz demek; etkilerini tasvir etmek de hafif kalacaktır. Nitekim, insanlığın karşı karşıya kaldığı bu mezalim, hiç bu kadar cüretkâr olmamıştı. Lanetli bir kavmin soykırım uyguladığı sadece mazlum Filistinliler değil!

“İnsanî sayılan tüm değerler.”

Ana babaların kucaklarında taşıdıkları evlatlarının soğuk bedenleri ve yiten binlerce canla birlikte, bizler de yavaş yavaş ölüyoruz.

Can çekişen beşeriyetin son nefeslerine şahitlik ediyoruz.

Bizde gözyaşları mütemadiyen akar oldu. Ama zulüm bir gram dahi hafiflemedi.

Bu hafta yayınlanması için iki yazı üzerinde çalışıyordum. Ama yapamadım. Filistin bu halde iken ne başka bir şey düşünebiliyor ne de başka konular hakkında yazmaya, aklımı ve ruhumu verebiliyorum.

Benim elimden gelen yazmaksa yazayım, boykotsa yapayım, yaymaksa yayayım. Ama hiç zafiyete, yılgınlığa düşmeyeyim.

Bu ateş yüreklerde hep yanmalı, harlanmalı.

Sen, ben, biz hepimiz az gevşer rehavete kapılıp boş verirsek son pişmanlık fayda vermeyecek.

Ne bu dünyada ne de öte alemde bir gram huzur, cennet nasip olmayacak kimseye.

Dünyanın birçok ülkesinde tepkiler artarak devam ederken, bizler de yaşananları her daim duyurmak ve ortaklaşa tepkilerimizde daha cüretkâr olmak mecburiyetindeyiz. Zira inancımız ve inandığımız tüm değerler; bizi daha iyi insanlar olmaya sevk eder.

Ancak ülkemizdeki protestolar İrlanda, İspanya, Kanada gibi Avrupa ülkelerine hatta Amerika’ya göre bile sönük kaldığını düşünüyoruz. Onların ünlülerinin çok yaratıcı fikirlerle gündeme geliyor olmaları hem şaşırtıcı hem de silkelendirici bir etki bırakıyor izleyenlerinde. Buna örnek olarak İrlandalı komedyen Tadhg Hickey’nin, Batı’nın İsrail ve Filistinlilere karşı tutumunu eleştirdiği ve gerçekleri gözler önüne serdiği çok zekice videolarını izliyoruz. İnsanlar ellerinden geleni yapmak için çabalıyor. Bunu görmek bile umut veriyor.

Dertli insan olmak böyle bir şey.

Ünlü bir şarkıcı, bir sporcu, bir aktivist, bir oyuncu olmak insani tepkileri göstermeye engel olmamalı. Nitekim bu baş kaldırının en cesur örneklerini özellikle de “elin gâvuru” diye adlandırılan  gayrimüslimlerden görmek bizlere buruk bir sevinç yaşatıyorken bizde de daha gür sesle haykırıldığını görmeyi arzu ederdik.Maalesef ki ülkemizde kimi vicdan nasipsizi sözde ünlülerin görme, duyma ve konuşma gibi yetilerini kaybettiklerini kızgınlıkla izlemekteyiz.

Maskeler düştü: “Kurt kışı geçirir ama yediği ayazı unutmazmış.” Biz de bu şahsiyet fakirlerini zihnimize kazıdık, unutmayacak, unutturmayacağız. Geçmişte ülkemizde yaşanan birçok acı hadisede nasıl ikircikli tavır sergilediklerini, üç beş ağaca nasıl memleketi yakmak istediklerini, teröre dahi sessiz kalıp, darbeden medet umar olduklarını görmedik mi, bilmiyor muyuz ciğerlerinin beş kuruşa bile pahalı olduğunu?

Biliyoruz, hem de nasıl!

Demem o ki: Az uyanık olalım, artık saflar netleşiyor. İyi ve kötünün savaşında, Habil den yana mı, yoksa Kabil den yana mı mevzi alıyoruz.Bundan böyle tasamız bu olmalı.

Aygül Yıldırım Uzun

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu