Bu hafta dikkatimi çeken bir şiirin sahibini araştırmak istedim; Ülkü tamer. 20 şubat 1937 Gaziantep doğumlu, Türk şair, gazeteci, oyuncu ve çevirmen Ülkü Tamer. Bu yönlerinden öte eserleri ile dillere destan olan şair… Haluk Bilginer’in seslendirmesi ile karşıma çıkan şiiri beni çok etkilemişti. Anlamakta o kadar güçlük çektim ki şiirin yorumları da beni tatmin etmedi. Kendi yorumumu katacak olursam; şair şiirde toplumsal normlara aykırı bir karakterle başlayarak, bu karakter üzerinden toplumun ayrımcı ve önyargılı tutumlarına dikkat çekmek istemiş. Aynı zamanda ironik bir üslup kullanarak bu eleştiriyi daha etkili hale getirmiş… Şiirdeki imgeler 1000 tane farklı şeye benzetilebilir. Ülkü Tamer’in nasıl bir duygu ve düşünce ile yazdığını hiçbir zaman anlayamayacağız belki de, bir sır olarak gönlümüze hitap eden nameler olarak kalacak. Şiirin başlığı ‘ konuşma’ olması da sanki bir nevi şiir hakkında, yorum yapma-konuşma demek istemiş gibi o yüzden bende daha fazla konuşmadan…
Kendini asmış 100 kiloluk bir zenci,
Üstelik gece inmiş, ses gelmiyor kümesten.
Ben olsam utanırım, bu ne biçim öğrenci?
Hem dersini bilmiyor, hem de şişman herkesten.
İyi nişan alırdı kendini asan zenci,
Bira içmez ağlardı babası değirmenci,
Sizden iyi olmasın, boşanma da birinci
Çok canım sıkılıyor, kuş vuralım istersen.
Suzan Taçyıldız