Filiz Toklu

GELİN HEMHÂL OLALIM

  1. GELİN HEMHÂL OLALIM

Bu çağın sahabeleri Gazze halkı…
İslam’ın ilk şehitleri geliyor aklıma…
Erkek sahabî Yasir b. Âmr ve eşi ilk şehit kadın sahabî Sümeyye, ilk şehit çocuğu oğulları Ammâr.
Ümeyye bin Halef’in, kölesinin İslam’ı seçtiğini duyduğunda onu vazgeçirmek için ağır işkenceler yapması ve bu işkenceler karşısında Bilal Habeş’in direncinin Mekkeli müşrikleri çok etkilemesi…

Aklımızın almadığı, yüreğimizin sindiremediği kanlı göz yaşı akıttığımız Gazze katliamının başladığı günden itibaren dünya, insanlığın yitirilmesini izliyor.
Aslında şehit olan her bir Filistinli adeta toprağa düşen bir tohum gibi filizleniyor.
Mekke müşriklerinin yaptığı işkencelere karşılık olarak İslam’ın doğuşu nasıl ki kitleleri oluşturduysa, bugün de batıdan güneş doğuyor.

“Bir ölür, bin diriliriz!” teslimiyetiyle can veren Filistin halkı, dirilen binlere hatta milyonlara ruh oluyorlar.

Yeryüzünde her kavmin bir görevi ve imtihanı vardır. Lanetli olan İsrailoğulları’na da ata mirasları olan zulüm, haksızlık, katletmek gibi eylemler tanımlanmıştır.
Bu göre de fıtratları gereğince insanlık dışı eylemlerini hangi çağda olurlarsa olsunlar yerine getirmekten geri durmuyorlar.
….
Peygamber efendimizin yoluna pislik saçan, şahsına türlü iftiralar ve nâhoş davranışlarda bulunan amcası Ebû Lebep ve karısına Tebbet sûresinde ifade edildiği üzere; “Ebu Leheb’in iki eli kurusun!” ayetinin lanetli kavme de sirayet etmesini diliyorum.

Âh canım çocuklar, namus timsali anneler, gözleri önünde eşlerinin ırzlarına tecavüz edilen ve katledilen babalar, eşler…
Bu vahşeti anlatmaya hangi kelime yeter, hangi sözcük tamamlar yaşananları…
Dil sustu, kalem kırıldı; yüzümüz yerde, gözümüz ise kanlı dolunay misâli…
Sonra bir ayetin sıcaklığı gelip kaplıyor ruhumu: “Düşmana karşı zaaf gösterip gevşemeyin, mağlup olduk diye mahzun da olmayın. Eğer siz samimi müminler haline gelirseniz, devamlı galip gelecek ve her zaman, her yerde hâkim olacaksınız.” (Al-i İmran /139)

Filistin’de katliam yapan siyonizm, diğer müslüman ülkelerde ise başka başka darbeler yapmaktır.
Eğitimden, modaya, ticarete, ekonomiye, basına, medyaya kadar her bir alanda ayrı ayrı parmağı vardır. Bu sunumları teknoloji ile pekiştirerek en büyük katliamı yapmakta ve normalleştirmektedir.
Gençlerimiz, öğrencilerimiz, kadınlarımız, ataerkil yiğitlerimiz yurdum insanı olmak motifinden ve Anadolu irfanı zihniyetinden türlü yöntemlerle uzaklaştırılmaktadır.

Ayette tebliğ edildiği üzere yaşamadığımız sürece dağılmaya, yıkılmaya, sarsılmaya hatta yok olmaya mahkûm oluruz.
Birlik ve dirlik ruhuyla hemhâl olanlar sarsılsa da yıkılmaz!

Bin ruhta, bir vucûd olabilmek temennisiyle…

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu