Mustafa YakışırTöreli Yazılar

ER-RIZKU ‘ALALLÂH

ER-RIZKU ‘ALALLÂH

Üniversite tercih sonuçları açıklandı. Öğrenciler tercih ettikleri bölüme yerleşebilmenin heyecanını yaşadılar ekran karşısında.

Tercih ettikleri acaba onları tercih edecek mi?

Bunu zaman gösterecek.

Tercih kriterleri neydi acaba?

Kimisi geleceğin mesleği düşüncesi ile, kimisi bitirir bitirmez iş bulma ümîdi ile, kimisi askerliği tecil ettirmek, kimisi özgürlük!, kimisi ilgi ve sevgisinin tezahürü olarak tercihlerini yapmış olabilir.

İlgi ve sevgi duyduklarını tercih edenlerin dışındakiler, huzuru, hayatları boyunca arayacak olanlar olabilir mi?

Üniversite, eğitim ve öğretim gibi modern kavramlar üzerine yazıp konuyu yine bu yazıda anlatmak istediğim mevzuya getireyim istedim ama beceremedim.

Zîra, maarif davamızın yarası derin ve başlı başına ayrı bir konu.

Türkiye’nin maarif davası üzerine kimler yazmamış ki.

İlgilisi, Nurettin Topçu’nun Türkiye’nin Maarif Davası kitabından başlayabilir.

Sevdiğim bir söz vardır; “Sevdiğin işi yaparsan her gün izinlisindir.” diye.

Sevdikleri bölümü okuyanlar, sevdikleri işi yapanların huzuru gıbta edilesidir.

Peki, sevmediği ama her hangi bir sebepten ötürü tercih ettiği yerlere yerleşenlere tesellimiz ne olsun?

“Sevdiğini alamadıysan aldığını seveceksin.” diyelim mi?

Tercihlerimiz bizi mutsuzluğa, umutsuzluğa sevk etmesin. “Olanda bir hayır varsa olmayanda bin hayır vardır” demişler. Birazda bu pencereden bakmak gerekir.

Nasîbuke, yusîbuke velev kâne tehtel cebel (Nasîbin bir dağın altında da olsa seni bulur) demişler.

Sadece üniversite tercihlerinde değil, her işimiz de önümüze koymamız gererken şey bu bakış olmalıdır, mutluluğun ve huzurun kaynağı nasipte gizli.

Neye nasib, neye kısmet diyerek yola devam etmeli.

Tek bir kelime ruha ne de iyi geliyor öyle değil mi?

Nasiple beraber yoklamamız gereken bir diğer şey niyetlerimizdir.

Zîra “ameller niyetlere göredir” buyrulmuş.

Peki neye niyet edeceğiz ki, kısmetimiz râzı olacağımız şeye tekâbül etsin.

İlkin helal kazanca niyet edeceğiz.

İkincisi sadece kendine değil, bizleri yetiştiren anne babamız başta olmak üzere, öyle ya da böyle borçlu olduğumuz ülkemize bir faydamızın dokunması gerekliliği niyetlerimiz arasında olacak.

Sadece dünya hayatının bir geçimliliği olarak bakarsak, niyetlerimiz dünyada bırakır bizi.

Ukbâya götüreceğimiz tercihler ve işlerle meşgul olmak ta gerekir.

Sır yine şu hadiste “Hiç ölmeyecekmiş gibi dünya hayatı için, yarın ölecekmiş gibi âhiret için çalışınız.”

Üniversiteye hazırlık kursunda bir arkadaşa o klasik soruyu sordum, “Hangi bölümü okumak istiyorsun?” Verdiği cevap “diş hekimliği” olmuştu. “Sevdiğin bir bölüm sanırım.” dediğimde ise bana; “İyi para kazandırıyor.” demişti. O gün bugündür hiç unutmam ve eğer bir mecliste yeri gelirse bu örneği çokça tekrarlarım. Sevdiğinden ötürü değil de belki de birçok haklı sebepten ötürü getirisini düşünmesi beni düşündürmüştü.

Haklı olarak insanlar bir an önce hayata atılıp “kendi ayakları üzerinde durmak” istiyorlar. Müreffeh bir hayat yaşamak arzusunda birçoğumuz.

Bir de unuttuğumuz husus “Lâ râhate fi’d-dünyâ/Dünyada rahat yoktur” düstûru.

Hasılı sevdiğiniz okulu kazanmak ve sevdiğiniz bir mesleğe sahip olmak hayattaki anlam arayışında sürekli karşımıza çıkacak bir değer.

İşimiz, helal kazanç kapımız, onun dışındaki meşguliyetlerimiz de bizi ruhen geliştirecek bir uğraşımız olsun.

Bir sanatla ya da bir zanâatla meşgul olalım.

İşten aldığımız yaraları kim bilir belki de bu sayede iyileştirebiliriz.

Sevmediğin fakat rızkını temin edecek işle olan bağın helal-haram dairesinde kalsın. Hayatta başka meşguliyetler de edinmeye gayret et.

Hayat kuş olup uçup gidiyor.

Hülâsa, tercih ettiklerimiz belki bizi tercih etmeyecek ama olan da hayır vardır diyerek işimizi sevmeye, en önemlisi yukarıda değindiğimiz meseleleri en üst düstûr olarak yanı başımızda tutmaya gayret etmeliyiz. Allah rızka kefildir.

Başlık başlı başına bir ders mâhiyetindedir.

Gayret bizden, tevfîk ise Allah’tandır.

Mustafa Yakışır

 

 

 

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu