Evham – Vesvese – Stres -2-
–Tevekkeltü alallah–
Ecdâdımız Osmanlı’nın evhâma/ strese karşı düstûr edindiği 5 esas insan sağlığı, huzuru ve başarısı için mihenk taşı değerindedir.
Bahse konu beş temel esastan ikincisi “Tevekkeltü alallah” anlayışı ve inanışıdır.
Yazımız bu konu üzerinedir.
Tevekkül varsa öfke olmamalı!
Tevekkül varsa gam olmamalı!
Tevekkül varsa dert bizi ahtapotun kolları gibi sarmamalı!
Tevekkül varsa kıskançlık bizi ateşin odunu yaktığı gibi yakmamalı!
Tevekkül varsa vehimler bizi kemirmemeli!
Peki! Nedir tevekkül?
Tevekkül; Allah’a güvenmek, O’nu vekil edinmektir. “Vekîl” Allah’ın 99 güzel isimlerinden biridir.
Tevekkül; insanı güçlü, dayanıklı ve üstün kılan inanç, ahlâk telkinidir.
Tevekkül; rûhu ve irâdeyi koruyan, aklı sağlam istikâmete teşvik eden bir kalkandır.
Tevekkül; her düşüşte kalkabilme azmini gösterebilmektir.
Tevekkül; Allah’a sığınmak, O’nun hükmüne hayır da olsa şer de olsa teslim olmaktır.
Tevekkül; kaderin tecellisi olan ”kazâ” karşısında başımıza gelen belâya teslim olmamak, strese, ümitsizliğe düşmeden Allah’ı vekil kılarak çâre aramak; başımıza gelen, mükâfat ise şımarmadan, kibirlenmeden şükretmeyi bilebilmektir.
Tevekkül nedir?
Kuran mektebi bize tevekkülü şöyle öğretiyor: “Allah bana yeter. O’ndan başka bir ilâh yoktur. Ben ona güvendim. Çünkü, O büyük arşın da Rabb’idir.” (Tevbe, 129).
Gönlümüzü bu sağlam inançla ihyâ ve inşâ edip, aklımızı bu minval üzere terbiye edersek evhamla, stresle çok daha kolay baş ederiz.
Tevekkülü nasıl anlamalıyız?
Tevekkül ve sabır insan için ne güzel rehberdir. Derdi, hayâl kırıklığını üzerinden atabilmek için tercih edilen yeni yol arayışıdır.
Neşet Ertaş ne güzel söylemiş.
Sabreyle gönül sabırsız olma,
Cümleyi gönlüne yâr eden vardır.
Darda kaldım diye umutsuz olma,
Yok iken dünyâyı var eden vardır.
Tevekkül; insanın yalnız ve kimsesiz olmadığını anlatan bir iman anlayışıdır.
Ey insan! Bütün bu teminatlara rağmen seni yıldıran nedir? Nedir seni gam yükü ile hayattan bezdiren? Nedir seni ümitsizce gezdiren?
Allah, her zamanda, zor zamanda kulunun yanındadır. Allah’ın sözü haktır ve sözünden asla vazgeçmez.
İşte!
“Allah’a sığınanların başka bir sığınağa ihtiyacı yoktur.” (Talak, 3).
Sen Allah’a sığın, sözüne güven. Hasta isen tabib gönderir, dertliysen derman verir.
Peki! Neden hüzünlenir, telâşa kapılırsın?
Neden evham cenderesinde kendine zulmedersin?
Sen yüce bir varlıksın, kimsesiz değilsin ve hiçbir zaman kimsesiz olmayacaksın. Çünkü, Allah kimsesizlerin kimsesidir. Moralini bozma, vesveseye kapılma hiç ummadığın zamanda rahmet kapısı açılır, dertlerin derman bulur. Sabırlı ol, zamanı var, bekle.
Tevekkülden vazgeçme, kanaatten ayrılma. Kalbine inancı koymadan, aşk ile yola çıkmadan, emek vermeden, Mevlâ’ya el açmadan derman gelmez.
Öfkeli olma!
Kıskanç olma!
Haset etme!
Kin gütme!
Sabırsız olma!
Şükürsüz kalma!
Musibet gelince de ki:
Var bunda da bir hikmet!
Hayâtın sırrı! Çile çekmeden gelmez ki nimet.
Kader gayreti sever. Çık yola, bahtını hayırda ara.
Kader sabredeni sever. Sabır nimettir, kapanır yara.
Kader tevekkül edeni sever.
İmtihan olunmadan saadete eremezsin.
Ümitsiz olma, derdini evhamla, stresle daha da büyütme.
Derman çok yakınında!
Yeter ki, sen kapıyı aç…
Mustafa Arslanoğlu
