Mustafa ArslanoğluTöreli Yazılar

Evham – Vesvese – Stres -5-

-Bu da Geçer Yâ Hû-

Evham – Vesvese – Stres -5-

Bu da Geçer Yâ Hû

Ecdâdımız Osmanlı halkını vehimlerden, rûhî bunalımdan kurtarmak için beş temel esâs üzerinde durmuş, insanlarını bedenen ve rûhen sağlıklı, mâneviyatı yüksek değerlerle donatmaya çalışmıştır.

Konu ile ilgili yazımızın beşinci bölümü; “Bu da Geçer Yâ Hû” anlayışıdır.

Bu da geçer yâ Hû, ne demek?

Ey insan! Dünya geçici iken, sen nasıl kalıcı olabilirsin? “Baş” misafir iken, başa gelen belâ ve musibetler; saltanat ve türlü türlü nimetler kalıcı olabilir mi?

İyi düşün! Nerede senden öncekiler, ibret olmaz mı kabirdekiler?

Dünyada ev sahibi yok, herkes emânetçi, herkes kiracı. Dünya köprüsünden her gelen geçiyor. Ne dert bâkî ne derman; ne fakirlik bâkî ne zenginlik; ne çirkinlik bâkî ne güzellik!

Kur’an mektebi:

“Kullu men aleyhâ fân”-“Yeryüzünde herşey fânî.” (Rahman, 26)

diye insanlara rehberlik yapıyor.

Bâkî olan Allah’tır. Mezar taşlarının baş kısmında; “Hüve’l bâkî” diye yazması kabristân medeniyetimizin ibretâmiz misâlidir.

“Her can ölümü tadacaktır, sonra bize döneceksiniz.” (Ankebût, 57)

buyruğu fâsılasız devam etmektedir.

Şems-i Tebrizî, “Herkes ölecek yaştadır.” diyerek güzelliklerin yaşanması hususuna, eli boş, ameli nâhoş gitmemenin önemine işâret etmiştir. Mezarlar bu hayat gerçeğinin şâhitleridir.

Yaşayan bilir! Her yaşın ölümü var.

Aşkın kânunu böyle

Ey insan, bir düşün! Nasıl geldin dünyaya?

Ey insan, bir düşün! Nasıl gideceksin dünyadan?

İnsan dünyaya üryan gelir, yanında hiçbir nevâlesi yoktur.
Büyüdükçe gün be gün çok şey ister hayattan, meşgalesi çoktur.

“Hiç”le gelinip “ hiç”le gidilen dünyadasın ey insan! Ne gelişin senin elinde, ne de gidişin! İmtihan dünyasındasın, değer mi seninle gelemeyecek dünyalık için kavga etmeye, üzülmeye, strese girip sağlığından olmaya.

Yunus Emre ne güzel söyler:

Mal sahibi mülk sahibi
Hani bunun ilik sahibi
Mal da yalan mülk de yalan
Var biraz da sen oyalan.

Mal bineğin olsun, uçurtman olsun. Esiri olma mülkünün, ipi elinde bulunsun. Çekilen olma, ipi çeken ol!

Hayatın da, ölümün de sahibi Allah’tır.

Dünya hayatı dünyada kazanılır, âhiret hayatı da bu dünyada kazanılır. Elbetteki dünya önemlidir, dünyadan da nasibimizi almamız gerekiyor.

Nasip çalışana gelir.
Çalışmalıyız!
Ölümü unutmadan, âhireti unutmadan, kulluğu unutmadan, hesabı unutmadan!

Çalışmalıyız!
Dostu unutmadan, düşmanı unutmadan!

Çalışmalıyız!
Nâmerde muhtaç olmamak için, düşmana esir kalmamak için!

Çalışmalıyız!
Alın teriyle kazanmak için, helâl lokma yemek için, nâmus ve şerefimizi korumak için!

Çalışmalıyız!
Allah Kuran’da,

“İnsan için ancak çalıştığının karşılığı vardır ve çalıştığını da görecektir.” (Necm, 39-40)

diye buyuruyor.

Çalışmalıyız!
Hem de en güzel bir şekilde. Sadâkatle, aldatmadan, aksatmadan çalışmalıyız

Hz. Muhammed,

“Allah’u Teâlâ, birinizin yaptığı işi en güzel şekilde yapmasından memnun kalır.”

diyerek insana görevini hatırlatıyor.

Ey insan!

Kendisini götüremeyeceğin dünyalığın günâhını âhirete hiç götürme.

Çalış, kazan!
Ama kibirlenme!

Çalış, kazan!
Ama cimri olma!
Ben kazandım, deme!
Veren el ol!
Rızkın sâhibini unutma!

Her şey geçer!
Zaman gibi, dert gibi, derman gibi.

Töresöz ne de güzel söyler:

“Ak gün ağarıp kalmaz, kara gün kararıp kalmaz.”

Evhamlanma behey gönlüm, dert dediğin gelir geçer;
Yâ Hû diye niyaz eyle, derman gelir seni seçer.

Yunus gibi ol! De ki:

Ne varlığa sevinirim
Ne yokluğa yerinirim
Aşkın ile avunurum
Bana seni gerek seni.

İşte bu yol insanı “Hiçlik Makamı”na götürür.

Bu makamda tevâzû var, bu makamda kanaat var.

Bu makamda tevekkül var, bu makamda sabır var.

Bu makamda kul olma var, bu makamda gül olma var.

Bu makamda varlık içinde yokluk var, bu makamda yokluk içinde varlık var.

Bu makamda Allah için vermek var, bu makamda aşk yolunda ermek var.

Bu makamda ölmeden evvel ölmek var, bu makamda nefsin hakkından gelmek var.

Düşün!

Hiçlik makamında “Hiç” olmak istersen;
Ferrarin varsa satmaya gerek yok, satmanın da bir mahzuru yok.
Varsa malın hükmet ona, verirsen verirler sana!

Yoksa malın kanaat et, gönlün zenginse “Hiçlik makamındasın.”

Hiçlik makâmındaki insan; aşkın vav hâli gibi, ana rahmindeki mâsum can gibi, dikenler arasında açan gül gibidir.

Sözü Yûnus ile bitirelim.

Gelin tanış olalım,
İşi kolay kılalım.
Sevelim, sevilelim,
Dünya kimseye kalmaz.

Mustafa Arslanoğlu

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu