KURDUN DİŞİNE KAN DEĞDİ – 2
-Ermeni İhaneti Yazı Dizisi-
Bir önceki yazımızın devamı olarak, yine Emperyalist ve sömürgeci ülkeler olan Amerika ve Rusya ile yazımıza devam edelim. Yazımızın ilerleyen bölümlerinde Ermenilerin bin yıl boyunca Osmanlı himayesinde kaldıktan sonra sanki bin yıldır zulüm altındaymış gibi tebaası olduğu millete nasıl ihanet ettiğini ve ermeni diasporasının hâlâ türlü yalan ve siyasi entrikalarla nasıl Türk milletini dünya kamuoyu önünde hakir göstermeye çalıştığının hatlarını çizmeye devam edeceğim. Detaylı izahımın
sebebi, konunun nasıl birbiri ile bağlantılı olduğunun atlanmadan değerlendirilmesini
gerektirdiğindendir. Zira İngiliz Derin Devletinin ve Rusların kirli ve kanlı politikalarına alet olmuş olan ve Hınçak, Taşnak diye ülkenin dört bir tarafına saldıkları komitalarla ve Doğu Anadolu’nun çeşitli şehirlerinden çıkardıkları ve zenginlik sebepleri olan ve aslında Osmanlı Devletine ait olan altınları, Bolşevik İhtilali sonucu Çarlık Rusyası düşünce tekrar ülkesine kaçan Rus ordusuna vererek silahlar temin eden ve bununla kadın, kız, çocuk, yaşlı demeden insanımızı katletmeye başlayan ermeninin
hain planlarını birlikte inceleyecek ve bugün gelinen noktada ben Kürdüm özerklik isterim diye ortalıkta gezinmeye başlayan sefillerin aslında Kürt olmadığını ve kripto ermeni olduğunu ve Azerbaycan, Karabağ, Nahcivan bölgelerine vaktiyle sızdırılmış Yezidi Kürtlerinin (yezdan) neden ve kimlerin eliyle Karabağ’a yerleştirildiğini çok daha iyi anlamış olacaksınız.
Emperyalizm, Sömürgecilik Kültürü ve etnik katliamlar:
AMERİKA
Amerika Birleşik Devletleri, tarihsel olarak farklı dönemlerde ve çeşitli biçimlerde onlarca
ülkede sömürgeci veya emperyalist politikalar uyguladı. Bu ülkeler, ekonomik, askeri, kültürel ya da siyasi müdahaleler yoluyla Amerikan etkisi altına girdi. Amerika tarih boyunca, doğrudan sömürgecilik faaliyetleriyle ekonomik ve askeri müdahalelerle, yerel hükümetler üzerinde etki kurarak dünya çapında birçok ülkeyi etkisi altına aldı. Bu süreçlerin çoğu, Soğuk Savaş dönemi ve sonrasındaki jeopolitik stratejilerle şekillenmiştir. ABD’nin bu tür müdahaleleri, dünya genelinde pek çok eleştiriye ve tartışmaya yol açmıştır. Hindistan, Vietnam, Meksika, Küba, Dominik Cumhuriyeti, Panama, Nicaragua, Honduras, Puerto Rico, Haiti, Irak, Suriye, Libya, Ekvator Ginesi, Somali, Sudan, Filipinler, Guam, Amerikan Smoası ve Hawaii… Amerika, CIA eliyle Irakta Kes nızani örgütünü kurdu.
Afganistan’da El Kaide ve Taliban’ı, Suriye’de Daeş terör örgütlerini kurarak on yıllardır Ortadoğu diye isimlendirdikleri bölgede kan kusturdu. Milyonlarca insanı katletti ve göç etmeye zorladı. Aynı şekilde Suriye’nin kuzeyinde bir Kürt devleti kurulmasını sağlamak için yıllardır Pyd terör örgütünü (ypg) silahlandıran, eğiten ve Ülkemize karşı örgütleyende yine Amerika dır. Amerika dünyanın en büyük terör örgütüdür.
RUSYA
Rusya’nın tarihsel olarak sömürgeci bir güç olarak genişlemesi, hem Çarlık Rusyası dönemine hem de Sovyetler Birliği’nin (SSCB) varlığına dayanır. Her iki dönemde de Rusya, geniş topraklar üzerinde egemenlik kurmuş ve pek çok bölgeyi ya doğrudan yönetmiş ya da dolaylı yollarla kontrol etmiştir. Rusya’nın sömürgecilik yaklaşımı, Batılı sömürgecilikten farklı olsa da, benzer şekilde toprakları işgal etme, yerli halkları asimile etme, etnik temizlik, zorla yerinden etme ve doğal kaynakları sömürme şeklinde tezahür etmiştir. İşte size Ermenileri savunan ve himaye eden Rusların yaptığı zulümler.
1. Çarlık Rusyası Dönemi (1721-1917)
Çarlık Rusyası, özellikle 18. yüzyıldan 19. yüzyıla kadar büyük bir imparatorluk haline gelerek,
Avrasya’da geniş topraklar edinmiştir. Bu dönemde Rusya’nın sömürgecilik faaliyetleri genellikle doğrudan yerleşim ve yönetim kurma şeklinde gerçekleşmiştir. Çarlık Rusyası’nın sömürgeleştirdiği başlıca bölgeler şunlardır:
A. Orta Asya
* Türkmenistan, Kazakistan, Özbekistan, Kırgızistan, Tacikistan gibi Orta Asya ülkeleri, 19.
yüzyıl boyunca Çarlık Rusyası tarafından fethedildi. Bu topraklar, Rus İmparatorluğu’nun Orta Asya’daki hakimiyetini pekiştirdi ve bu bölge halkları çoğunlukla Ruslaştırıldı.
B. Kafkasya
* Gürcistan, Ermenistan, Azerbaycan: Çarlık Rusyası, 18. yüzyılın sonlarından itibaren Kafkasya’yı fethetmeye başladı. Bu bölgelerdeki halkları, özellikle Osmanlı İmparatorluğu ve
İran ile olan rekabet bağlamında Ruslaştırmak ve bölgeyi denetim altına almak istediler.
C. Polonya ve Doğu Avrupa
* Polonya: Polonya, Çarlık Rusyası tarafından 18. yüzyılda yapılan Polonya Bölünmeleri sonucunda topraklarının büyük kısmını kaybetti. Çarlık Rusyası, Polonya’yı üç aşamalı bir şekilde fethetti ve bölgeyi denetim altına aldı.
D. Baltık Ülkeleri
* Estonya, Letonya, Litvanya: 18. yüzyılda Rusya’nın genişlemesi ile Baltık ülkeleri de Rus
İmparatorluğu’na katıldı. Rusya, bu bölgelere ekonomik olarak büyük baskılar yapmış ve halkı
Ruslaştırma politikaları izlemiştir.
E. Sibirya ve Uzak Doğu
* Sibirya: Rusya, 16. yüzyıldan itibaren Sibirya’yı fethetmeye başlamış ve bu bölgeyi 19. yüzyılda tamamen kontrol altına almıştır. Sibirya, Rusya’nın doğal kaynaklarının çıkarılmasında önemli bir rol oynamıştır.
* Uzak Doğu: Mançurya, Kuzey Kore, Vladivostok çevresi gibi Uzak Doğu toprakları da
Rusya’nın etki alanına girdi.
F. Finlandiya ve Beyaz Rusya (Belarus)
* Finlandiya 1809 yılında Rus İmparatorluğu’na bağlandı ve 1917’ye kadar Rusya’nın egemenliğinde kaldı Beyaz Rusya (Belarus), Rus İmparatorluğu’na katıldıktan sonra Ruslaştırma politikalarına tabi oldu.
2. Sovyetler Birliği Dönemi (1922-1991)
Sovyetler Birliği’nin kurulduğu 1922 yılında, Çarlık Rusyası’nın pek çok eski toprakları Sovyetler
Birliği’nin parçası oldu. Ancak Sovyetler Birliği, doğrudan sömürgecilikten ziyade bir tür merkezî
yönetim ve ideolojik birlik kurmaya dayalı bir sistem uyguladı. Bununla birlikte, Sovyetler Birliği de pek çok bölgeyi siyasi ve ekonomik olarak kontrol etti. Sovyetler Birliği’nin “sömürdüğü” ya da etki altına aldığı bazı bölgeler şunlardır:
A. Orta Asya ve Kafkasya (Çarlık Rusyası’ndan devralınan topraklar)
* Sovyetler Birliği, Orta Asya ve Kafkasya’daki eski Çarlık topraklarını denetim altında tutmaya
devam etti. Bu bölgelerdeki Türkî halklar (Kazaklar, Özbekler, Türkmenler, vb.) Sovyet
yönetiminin ekonomik ve ideolojik sistemine entegre edildi.
B. Doğu Avrupa Ülkeleri
* Polonya, Çekoslovakya, Macaristan, Romanya, Bulgaristan gibi ülkeler, II. Dünya Savaşı’ndan
sonra Sovyetler Birliği’nin etkisi altına girdi. Sovyetler, bu ülkelerde komünist hükümetler
kurarak, sosyalist sistemi dayatmış ve bu ülkeleri Sovyet bloğuna entegre etmiştir. Bu bölgeye, “Uydu Ülkeler” denir.
C. Balkanlar
* Sovyetler Birliği, bazı Balkan ülkelerinde de etki kurmaya çalıştı. Yugoslavya ve Albania, Sovyetler Birliği ile yakın ilişkiler kurmuş olsa da, Yugoslavya’nın başındaki Josip Broz Tito, Sovyetler Birliği’ne karşı bağımsız bir politika izledi.
D. Finlandiya ve Baltık Ülkeleri (Sovyet Egemenliği)
* Finlandiya Sovyetler Birliği’nin kontrolüne girmedi ancak Sovyetler, 1939’da Kış Savaşını
başlatarak Finlandiya’dan bazı topraklar aldı.
* Estonya, Letonya ve Litvanya 1940’ta Sovyetler Birliği tarafından işgal edildi ve bir süre Sovyet Cumhuriyetleri olarak yönetildiler. 1991’de bağımsızlıklarını kazandılar.
E. Doğu Asya ve Kore Yarımadası
* Sovyetler Birliği, II. Dünya Savaşı’nda Mançurya’yı Japonlardan alarak Sovyet etki alanına kattı. Ayrıca Kore Yarımadası’nda, kuzeyde Sovyetler Birliği’nin etkisi altındaki Kuzey Kore kuruldu.
F. Orta Doğu ve Kuzey Afrika
* Sovyetler Birliği, özellikle 1950’lerden sonra, Mısır ve Irak gibi ülkelerde komünist rejimlerin
yükselmesine destek verdi. Afganistan’da ise 1979’da Sovyetler Birliği, komünist bir hükümetin iktidarda kalabilmesi için askeri müdahalede bulundu, ancak bu durum Sovyetler Birliği için büyük bir başarısızlıkla sonuçlandı.
Yazımızın bir sonraki bölümünde Ermenilerin Türk milletine nasıl ihanet ettiğini, aslında Ermeniler tarafından insanımıza ne büyük bir soykırım uygulandığını ve Ermeni diasporasının uyduruk ve mesnetsiz hikâyelerle Ülkemizin ve insanımızın nasıl küçük düşürmeye çalıştığını ve Soykırım yalanının altında nasıl bir tazminat temennisinin olduğunu inceleyeceğiz.
Filiz Toklu