Geçen yüzyılda, biri Arap Yarımadası’nın kuzeyinde, diğeri Arabistan’ın kalbinde olmak üzere iki ‘Kral Faysal’ hüküm sürdü. İlki Irak’ın, diğeri Suudi Arabistan’ın kralıydı. Her ikisi de Osmanlı’nın yıkılmasından sonra toprakları üzerinde kurulmuş krallıklar…
Irak krallığı kırk yılını tamamlayamadan yıkıldı.
İki ‘Kral Faysal’ın bariz ortak özelliği belki ikisinin de öldürülmesiydi.
Ancak dikkat çekmek istediğimiz husus başka. Britanya Krallığı’yla güçlü diplomatik ilişkileri olan bu iki devletin hükümdarları daha çocukken İngiltere’de bulunmuşlardı.
Irak Kralı II. Faysal İngiliz okullarında tahsil görmüştü.
Suud Kralı Faysal ise Britanya’ya, henüz on üç yaşında genç bir prens iken beş ay süren resmi bir ziyarette bulunmuştu.
Daha sonra her ikisi de hüküm sürdükleri dönemde Britanya’yı resmî olarak ziyaret etmişti. Irak Kralı II. Faysal 1956’da Suud Kralı ise 1967’de ziyaretini gerçekleştirmişti.
İngiliz geleneklerini iyi bilen II. Faysal, Batı tarzı askerî üniformasıyla Kraliçe’nin huzurunda arz-ı endam etmiş; şapkasını çıkarıp eğilerek elini öpmüştü.
Yine İngiliz geleneklerini iyi bildiğinden şüphe duymadığımız Kral Faysal ise geleneksel Arap kıyafetleri içinde, başını dahi eğmeden Kraliçeyle tokalaşmıştı.
II. Faysal’ın el öpmesi ve nezaketi ne ona ne tahtına uğur getirdi. Zira 1958’de öldürülmesiyle Irak’ta monarşiye son verildi. Tabi ki Irak Kralının tahttan indirilmesinin el öpmesiyle tarihi bir alakası olduğu iddiasında değiliz. Ancak Iraklıların buna memnun olduğunu da söylemek zor.
İki Faysal’ın Kraliçe tarafından karşılandıkları anlarda sergiledikleri tavrın mukayesesini okuyucularımıza bırakalım.