Doç. Dr. Abdülkadir Dağlar
1975 yılında İstanbul’da doğdu. 1985 yılında ilkokulu, 1993 yılında da liseyi İstanbul’da bitirdi. 1998 yılında Ege Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü’nden “Münşe’at-ı Aziziyye fi-Asar-ı Osmaniyye” başlıklı tezle mezun oldu. “Şeyhülislam Ebussuud Efendi’nin Türkçe Mektupları” başlıklı tezle 2001 yılında Ege Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü’nden yüksek lisans, “Şem‘î Şem‘ullâh Şerh-i Mesnevî (I. Cilt) (İnceleme-Tenkitli Metin-Sözlük)” başlıklı tezle de 2010 yılında Erciyes Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü’nden doktora diplomaları aldı. 2020 yılında ise doçent unvânını kullanmaya hak kazandı. 2000-2004 yılları arasında İstanbul’da MEB bünyesinde ilköğretim ve lise düzeyinde okullarda Türkçe/Türk Dili ve Edebiyatı öğretmeni olarak çalıştı. 2004-2021 yılları arasında Erciyes Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Eski Türk Edebiyatı anabilim dalında araştırma görevlisi ve öğretim görevlisi olarak çalıştı. 2021 yılı Haziran ayından îtibâren Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Eski Türk Edebiyatı anabilim dalında öğretim üyesi olarak çalışmaktadır.
-
AYAĞA TÜRÂB OLMAK
AYAĞA TÜRÂB OLMAK “Ayağının türâbı olurum”, “ayağına türâb olayım” şekillerinde Türk’ün dilinde dolaşan meselin –töredeyimin– hakîkat alanının üzerini bir mübhemlik ve muğlaklık tabakası sarmış vaziyettedir… Mesel, daha çok Alevî-Bektâşî geleneğinin edeb dilinde “ayağının altına, yoluna serilmek”, “ayağına bulaşan toz olmak” anlamında tevâzu ve alçak gönüllülük…
Devamını Oku » -
ÂH AMÂN AMÂN ÂH
ÂH AMÂN AMÂN ÂH Töreli Türk Şiiri, “âh”ın Allâh -cellecelâluhû-, “amân”ın da Muhammed -aleyhissalâtuvesselâm- anlamına geldiğini söyleyegelmiş… Mâlûmdur ki âh, elif-hâ harfleriyle yazılır; Arabî harfli kimi Türkçe metinlerde ise lafzatullâh –Allâh lafzı– elifhâ harfleriyle kısaltmalı olarak yazılmıştır… Ayrıca, ebcedde âh kelimesinin sayı değeri 6 olduğu…
Devamını Oku » -
GARÎBİN DUÂSI
GARÎBİN DUÂSI “yazımı kışa çevirdin kar yağdırdın başa leylâm” . hazânım bahârımdır benim leylim nehâr ki seyleden rûzgârım seyreden diyâr diyâr . bir sen kalmalısın benden geride senden geride tek ben güneş ay yıldızlar sana ancak senin için kayar ve ben seni yalnız seni sayarım…
Devamını Oku » -
ŞEHİR ŞEHİR DEDİKLERİ
ŞEHİR ŞEHİR DEDİKLERİ “Hüner: bir şehr bünyâd eylemekdür re’âyâ kalbin âbâd eylemekdür” sözleriyle fâtih sultân muhammed hân ne söylemek istiyordu: asıl mârifet bir şehir binâ ettikten sonra o şehir halkının gönlünü hoş eylemek ve de hoş tutmaktır yânî şehir fethedilip îmâr edildiği hâlde halkın gönlü…
Devamını Oku » -
ARZIHÂL-İ CİBÂLÎ
Arzıhâl-i Cibâlî Tanırım seni yaşamam için verdiklerinle alacaksın beni bilirim verdiklerini alacağın vakte and olsun cânı tenden salacağın kutlu vakit alnımın üzerine olsun koşturdun beni benim ardımdan aradığım sendin çok tatlara değdi dilim oydu dedim sen değildin çok gözleri gördü gözüm oydu dedim sen değildin…
Devamını Oku » -
HAYVAN SEVGİSİ
HAYVAN SEVGİSİ * Hayvan sevgisi: kendi nefsânî keyfimiz için hayvanları eve kafesleyip zincirleyip köleleştirmek midir hayvan sevgisi: hayvanları tabiî öz hayat alanlarından kopartarak âdetâ sosyalleştirmeye insanlaştırmaya çalışmak mıdır tabiî ki bunların hayvan sevgisiyle alâkası yoktur aslında bütün bunlar: hayvanların özgürlüğünü elinden almaktır hayvanların da en…
Devamını Oku » -
‘Abd – Bed‘ – Bu‘d Kelimelerine Dâir
‘Abd – Bed‘ – Bu‘d Kelimelerine Dâir Varlığın özünü, tözünü araştırıp soruşturan her fikrî eylem gibi, iştikâk ameliyesi de yaratılış ve türeyişin mâhiyet ve keyfiyetini, kavramlarla kelimelerin ezelî seyrüseferiyle idrâk etmeye, yorumlamaya çalışmaktadır… Kimi zamân birbirlerinden alâkasızmış gibi görünen kelimeler, iştikâk-ı kebîr -büyük iştikâk- yoluyla…
Devamını Oku » -
Maârif Hâtırâtı
Maârif Hâtırâtı – 1 [14.12.2019] 12 Aralık 2019 Perşembe günü 14.05’te Mehmet Ulvi Bayoğlu aradı, görüşemedik. 13 Aralık 2019 Cumâ günü 12.00’da Ulvi’yi aradım, görüştük; çok uzun bir görüşme değildi, ama çok derin, çok içten, zamân içinde zamanlar doğuran çok velûd bir musâhabe oldu… Ulvi,…
Devamını Oku » -
Şebeh – Şibh – Şübhe Kelimelerine Dâir
Şebeh – Şibh – Şübhe Kelimelerine Dâir İştikâk, müşterek lafzî husûsiyetler gösteren kelimelerin kökteşlik durumlarını ortaya çıkarma gâyesine yönelen bir ilimdir… Bir başka nazardan iştikâk, lâfzen birbirine benzeyen unsurların mânen de birbirleriyle alâkadâr olup olmadıklarını, aynı kök kavram etrâfında şekillenip şekillenmediklerini araştırıp soruşturan ilimdir… Bu…
Devamını Oku » -
Dil Vurgunu
Dil Vurgunu –Şaban Teoman Duralı hocamızın azîz hâtırasına– Dili vurdular önce önce dil vardı çünkü dilim dilim kurdular dille dili vurdular önce dil vardı sonra dille girilir şehre önce dili vurdular . dil sağır dil kör olsun duymasın harflerini dil dile sürgün olsun görmesin seslerini…
Devamını Oku »