Doç. Dr. Özgür ÇarkTöreli HaberlerTöreli YazılarYönetim ve İdâre

Kutadgu Bilig’in İzinde Töreli Yönetim Anlayışı

Töreli Türk Edebiyatı Okumaları 119. hafta

Töreli Türk Edebiyatı Okumaları 119. haftada yeni mekânında Bolu Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü, Kalıcı Konutlar Yaşamkent Gençlik Merkezi, Has odada Doç. Dr. Özgür Çark’ın “Kutadgu Bilig’in İzinde Töreli Yönetim Anlayışı” başlıklı musahabesiyle devam etti.

Öncelikle hâzirûnu selamlayarak söze başlayan Çark, sosyal bilimlerde pozitivizm akımı sonrasının bilimsel dönem, öncesinin ise bilimsel öncesi dönem olarak tasnif edilmesini doğru bulmuyorum, bu tasnif 18. yüzyıl öncesi yapılmış bilimsel çalışmaları tahfif ve tahkir etmektedir. Oysa bilim kendinden evvelki çalışmaların bir birikimidir. Dolayısıyla bu tasnifin çok da iyi niyetli bir tasnif olduğunu düşünmüyorum.

Gelişmiş toplumlara baktığımızda, geçmiş birikimlerinden en üst düzeyde istifade ettikleri ortadadır. Tarihi, yazılı ve görsel, sanatsal, bilimsel eserleri gibi somut kültürel değerlerinin yanı sıra somut olmayan kültürel değerlerini de muhafaza etmeye yaşatmaya çalışmaktadırlar. Çünkü geçmişi bilmek ve geleceğe yön vermek gelişmiş toplumların olmazsa olmazıdır.

Köklü medeniyet tecrübemizi merkeze alarak, milli ve yerli terkiplerimizi geliştirmek yerine hazır terkipleri ithal etme kolaycılığının kaybettirdikleri maalesef kazandırdıklarından fazladır.

Bu nedenle biz de bugün bize hazır terkipler olarak sunulan modern ve post-modern yönetim tarzlarını reddetmeden ama olduğu gibi mevcut arızalarıyla da kabul etmeden, bize ait olan, bizim olan, kökleri olan, değerlerimiz ve ilkelerimiz ile uyumlu, tutarlı bir yönetim anlayışı arayışında olacağız. Bu maksatla XI. yy.’da Balasagun’lu Yusuf Has Hacib’in Karahanlı hükümdârı Tabgaç Buğra Han’a sunduğu siyasetnâme türündeki eseri yönetim disiplini açısından ele alacağız.

Kültürel hafızamızda, Kutadgu Bilig gibi, Nizamülmülk tarafından yazılmış Siaysetnâme, Koçibey Risâlesi ve daha niceleri sadece kaleme alındığı dönemlere değil bugünlere dahî damgasını vurmuş siyasetnâme türünde önemli örnekler olarak yönetim çalışmalarında araştırmacıların ilgisine mazhar olmayı kütüphane raflarında beklemektedirler. Siyasetnâme tarzında yazılmış bu eserler Müslüman Türk’ün siyasal ve yönetsel kültürü açısından oldukça önemlidir.

Çark, sonrasında Kutadgu Bilig eserinin muhtevâsı ile ilgili bilgiler vererek hitabına devam etmiştir.

Eserin başlığı olan Kutadgu Bilig kavramını izah edecek olursak; bilig bilgi anlamına gelirken kut+ad+gu = kutlu kılınmış veya mutluluk veren anlamlarına gelip, kutlu bilgi veya (her iki cihânda) mutluluk veren bilgi anlamlarına gelmektedir.

Eser manzum bir eser olup, dört karakter tipi üzerinden anlatım yapılmıştır. Bu karakterler ve ihtivâ ettikleri anlamlar şu şekildedir:

I) Kün – Toğdı – Gün Doğdu (Güneş): Hakan. Devleti yöneten, yasaları belirleyen ve adaleti sağlayan.
II) Ay – Toldı – Ay Doldu (Dolunay): Vezir. Hakan adına Hakan’ın koyduğu kuralları, yasa ve yürütmeyi icrâ eder. Devletin yüceliği ile anıldığı için hem yöneten hem yönetilen bağlılık duyar.
III) Öğdülmüş (Övülmüş): Vezirin yani Ay-Toldı’nın oğlu. Aklı ve bilgeliği temsil eder.
IV) Odgurmuş (Uyanmış): Vezirin kardeşi. Vicdânı, ferâseti, kanaati ve güngörmüşlüğü temsil eder. Halkın refah ve saadeti için çaba gösterir.

Kutadgu Bilig eserinden hareketle Töreli iyi bir yöneticide olması gerekenler ve olmaması gereken özellikler şu şekilde özetlenebilir:

I) Bilgili ve akıllı olmalı – ahmak ve câhil olmamalı,
II) Sabırlı olmalı – aceleci olmamalı,
III) Erdemli ve ahlaklı olmalı- fâsık olmamalı,
IV) Âdil olmalı – zâlim olmamalı,
V) İhtiyatlı olmalı – ihmâlkâr olmamalı,
VI) Cesur olmalı – korkak olmamalı,
VIII) İktisatlı olmalı – müsrîf olmamalı,
IX) İyi alışkanlıkları olmalı – kötü alışkanlıkları olmamalı
X) Tevâzu sâhibi olmalı – kibirli olmamalı

Yönetici bu gibi iyi hasletlere sahip olmalıdır. Fakat bu özelliklere sahip olmak iyi yönetim için tek başına yeterli değildir. Çünkü yönetim ekip işidir. Bu nedenle iyi bir ekip olmazsa olmazdır. Yönetilen alanın ölçeği büyüdükçe yapılması gereken işler, sunulması gereken hizmetler, koordine edilmesi gereken ilişkiler, denetlenmesi ve idâre edilmesi gereken hususlar ve karmaşa artmaktadır. Bu noktada liyâkatli, dürüst, çalışkan, erdemli ve özverili bireylerden oluşan bir çalışma ekibi yönetimin başarısı ve devamlılığı için olmazsa olmazlardandır.
Evvel refîk bâde’t tarîk yani yoldan evvel o yolu birlikte yürüyeceğimiz yol arkadaşları, yoldaşlar.

Bu minvalde eserde, Ay – Toldı (vezir) karakteri yani yöneticiye yakın pozisyonda olan yönetici yardımcısı ise Öğdülmüş’ün ağzından şöyle ifade edilmiştir;
-“Ey Hakan, vezir beylerin eli demektir, onlar işleri bu eller ile görür.”
-“Hiç şüphe yok, bey için vezir çok gereklidir; vezir iyi olursa bey rahat uyur.”
-“Beyliğin yükünü yüklenen vezirdir; Beyliğin temelini sağlamlaştıran da vezirdir.”

Buradan hareketle yönetici yardımcısının sahip olması gereken özellikler ise şunlardır:

I) Aklı çok, bilgisi deniz gibi geniş ve derin olmalı,
II) Elinden her iş gelmeli, beyin yüzünü güldürmelidir,
III) Doğru, asil ve seçkin olmalıdır,
IV) Hesap bilmeli, zekî olmalıdır,
V) İhtiyaç duyulan dil ve yazıları bilmelidir.

Çark musahabenin sonunda, bugün üretimde İngiliz sanayi devriminin liberal Taylorist anlayışı, yönetimde Fransız Fayolist anlayışı ve Prusyanın Weberyan bürokrasi anlayışının pek çok modern yorumunun uygulandığını görüyoruz. Bu yaklaşımları reddetmemekle birlikte toplumsal yapımızla, sosyal psikolojimiz ve kültürümüzle uyuşmayan arızalı yönlerini de görmekteyiz. Örnek olarak, Almanya’yı ihyâ eden bürokrasi disiplini maalesef toplumsal hafızamızda “bugün git yarın gel” sözü ile yaşamaktadır. Kaliteli üretimi uzun yıllar başaramayan Japon’ların batılı kalite anlayışını, kai-zen, poke-yoke gibi kendi kültür ve felsefeleri ile harmanlayarak dünyaya Toplam Kalite Yönetimi anlayışını ithal etmesi örneğinde olduğu gibi biz de kendi kültürel dinamiklerimiz ve değerlerimiz ile uyumlu bir yönetim anlayışı ortaya koyabiliriz, milli teknoloji hamlemiz gibi milli bir yönetim anlayışı, milli sosyoloji hamleleri yapmamız ümidiyle diyerek sözlerini;
“Beni başından sonuna kadar sabırla dinleme nezâketi gösterdiğiniz için müteşekkirim”
diyerek haziruna teşekkür ile tamamlamıştır.




19

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu