Doç. Dr. Özgür ÇarkTöreli Yazılar

ÜNİVERSİTE TERCİHİ YAPARKEN

Acaba tercih yapmalı mıyım? Yoksa bir sene daha hazırlanmalı mıyım? Bu ve benzer sorular kafanızı kurcalıyor. Karar vermekte zorlanıyorsunuz. E tabi kolay değil, bir sene boyunca tekrar çalışmak, aynı stresi yaşamak, aynı konular, benzer sorular, tekrar sınav heyecanı, çevrenizin beklentileri, bir senenin emeği…

Sevgili gençler,

Bu aralar üniversite tercihleri ile meşgulsünüz. Tercih kılavuzunda taban ve tavan puanları ile hayalleriniz arasında köşe kapmaca oynuyorsunuz.

Aldığınız puanların hayalinizdeki bölümlere olan yakınlığı veya uzaklığı ile o genç yürekleriniz tedirgin.

Acaba tercih yapmalı mıyım? Yoksa bir sene daha hazırlanmalı mıyım? Bu ve benzer sorular kafanızı kurcalıyor. Karar vermekte zorlanıyorsunuz. E tabi kolay değil, bir sene boyunca tekrar çalışmak, aynı stresi yaşamak, aynı konular, benzer sorular, tekrar sınav heyecanı, çevrenizin beklentileri, bir senenin emeği… Bir de bir senenin sonunda istediğiniz puanı alabileceğinizin, istediğiniz bölümü kazanabileceğinizin garantisi de yok. Hiç kolay bir durum değil.

Ama diğer yandan vazgeçmek! Bir sene daha çalışmaktan, sınava tekrar hazırlanmaktan imtina ederek hayalinizden veya hayallerinizden vazgeçmek!

Hangisi daha ağır, daha zor? İşte bunun cevabı bir yıl daha hazırlanıp hazırlanmayacağınızı belirleyecek. Yani bunun kararını sağlam ve sağlıklı kafayla en doğru verecek olanlar yine sizlersiniz. Anneniz, babanız, çevreniz ve hocalarınız tabi ki kendi kıstas ve görüşleri doğrultusunda sizlere fikirler verecektir. Onların verdiği fikirleri de yabana atmadan kendiniz için en doğru olduğuna inandığınız kararı vermelisiniz.

Bir yıl daha çalışmak pahasına hayallerimden vazgeçmeyeceğim ve ben hedeflediğim puanı alacağım diyenler bir tarafta ve bir yıl daha hazırlansam da ben o hedef puanı alamam deyip, kendisine en uygun gördüğü, en yakın gelen üniversite ve bölümü tercih edenler diğer tarafta…

Bu tercih ağır bir tercih. Siz tedirgin, aileler tedirgin… Ne olacak benim durumum ile ne olacak bu çocuğun hali soruları arasında yaşanan gelgitler… Sıkışan yürekler….

Geleceğe dair ümitlerimiz ve umutlarımız olan siz gençlere, bu girdaptan çıkmanıza yardımcı olacağını umduğum birkaç ipucu. Fakat bu ipuçları hayallerini bilen, gerçekten ne istediğinin farkında olan arkadaşlar için geçerli. Hayali olmayan, bu hayale giden yolda hedeflerini belirleyememiş arkadaşlarla yolumuz çok daha uzun, çok daha çetin.

Gelelim tercih ipuçlarına:

1. Önce istediği puanı alamamış arkadaşlardan başlayalım. Eğer bir sene daha çalıştığınızda hayalinizdeki bölümü kazanabileceğinize inanıyorsanız kesinlikle bir sene daha hazırlanın. Zira dört sene hayalinizde olmayan bir bölümü okumak ve bir ömür boyu hayaliniz olmayan mesleği yapmak bir sene daha sınava hazırlanmaktan çok çok daha vahim bir durum.

2. Değil bir sene beş sene de çalışsam ben o puanı alamam, o bölümü kazanamam diyerek gerçek kapasitesinin farkına varmış, kendine objektif davranan arkadaşlar. Sizlere hayallerinizi revize etmenizi ya da hayallerinize giden alternatif yolları araştırmanızı tavsiye ederim. Yurt dışı üniversite imkanları, vakıf üniversitesi imkanları, DGS hazırlık ile istediğiniz bölüme dikey geçiş yapabileceğiniz ön lisans programları gibi pek çok alternatif imkanı düşünmelisiniz. Hukuk fakültesini kazanamayıp Adalet Meslek Yüksekokulu bitirip DGS ile hukuk tamamlayan çok arkadaşım oldu aynı şekilde ön lisans mezunu olup DGS ile lisansını tamamlayan şu an yüksek lisans doktora yapan arkadaşlarımız var. O nedenle aldığınız puan ve kazandığınız bölüm hayatın ve kariyerinizin sonu değil. Hayalinize giden yolda biraz daha uzun, biraz daha yorucu olabilecek yeni rotalar belirleyebilirsiniz. İki tane matematik sorusu yüzünden hayalinizden vazgeçmeyin. Rota yeniden belirleniyor….

3. Gelelim istediği puanı alıp üniversite konusunda kararsız olanlara. Burada tercih yaparken birkaç kıstası birlikte değerlendirmeniz lazım. Bunlar;
 Ekonomik imkanlar: (barınma, ulaşım, yemek, ailenize uzaklık, burs vb. açısından değerlendirme),
 Bilinirlik veya marka değeri: (üniversite marka değeri, şehrin marka değeri vb.)
 Eğitim ve gelişim imkanları: (bölümdeki akademisyen sayısı, akademisyenlerin unvanları ve çalışmalarının nicelik ve niteliği, derslik, laboratuvar, bilgisayar imkanları, lisan ve yazılım vb. öğrenim imkanları, kütüphane vb.)
 Sosyal imkanlar: (kulüpler ve öğrenci toplulukları, düzenlenen kurs, seminer, konferans, panel ve sertifika programları, Kampüs alanları, yeşil alanlar ve aktivite merkezleri, spor salonları ve sahaları, kantin, yemekhane durumları ile şehrin sosyal, sanatsal ve kültürel imkanları vb.)
 Mezuniyet sonrası istihdam imkanları: (üniversitenin ilgili bölümünden mezun olma şartları neler, senede kaç öğrenciden kaçı mezun oluyor, mezun olanlardan kaçı istihdam edilmiş, bunlardan kaçı mezun olduğu saha ile ilgili bir işte istihdam edilmiş vb.)

Bu konularda sağlıklı bir değerlendirme yapmak için YÖK Sanal Üniversite Tercih Fuarı, YÖK Atlas, üniversitelerin web siteleri, mezun bilgi sistemleri, sosyal medya, üniversite tanıtım günleri, öğrenci yorumlarının olduğu mecralar gibi kaynaklardan ve üniversitelerin web sitelerinin genellikle Strateji Geliştirme Daire Başkanlıkları bünyesinde hazırlanan üniversitenin mevcut durumunu ve gelecek planlarını gösteren durum analizleri ve stratejik planları gibi dokümanları inceleyebilirsiniz.

Son söz: hangi üniversiteyi, hangi bölümü kazanırsanız kazanın, hangi alandan mezun olursanız olun aldığınız diplomanın değerini yukarıda saydığım özellik, imkân ve kıstaslardan daha çok sizin yetkinlikleriniz, gayretleriniz, fedakarlıklarınız, bilgileriniz, kişiliğiniz, karakteriniz, değerleriniz ve en önemlisi hayalinize duyduğunuz aşkınız belirleyecek. Bunu aklınızdan ve yüreğinizden asla çıkarmayınız. Aşk ile koşan yorulmaz.

Yapacağınız tercihlerin başta sizlere, ailelerinize ve memleketimize hayrlar getirmesini niyaz ederim.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu