Doç. Dr. Erhan Çapraz

Köfte ekmeğe denk gelmiş…

Geçen haftaki Töreli Fikir Meclisi sohbetinde, Fikret Kısar Ağabey bir mevzua “Köfteyi ekmeğe denk getirmişsin” deyince çok sevdiğim bir töresözün (atasözü) çeşitlenmesi olduğunu anladım:

Kuş taşa gelmiş…

Aslında Farsça kūften “ezmek, dövmek”ten gelen kūfte, yani köfte kelimesi, gerçek kimliğini Türkçe’de kazanmıştır. Hatta kelime Türkçe’den Balkan dillerine de geçmiştir. Malûm olduğu üzere köfte, “içine soğan, biber, baharat, maydanoz, ekmek, yumurta vb. konmuş kıymanın yoğrulduktan sonra yuvarlak veya uzun küçük topaklar hâlinde ve muhtelif şekillerde pişirilmesi sûretiyle yapılan meşhur yemek”tir. Kıyma yerine patates, bulgur, balık, tavuk vb. ile yapılanlar yapıldıkları malzemenin adıyle adlandırılır: patates köftesi, balık köftesi, tavuk köftesi… Yani köftenin çeşitlenmesi, dile (lisan) bağlı çeşitlenmesi ile parelellik arz eder. Tabii Hakk’ın dilinden anlayana!

Köfteye bağlı lisanda pek çok töreli tabir de mevcuttur. Köftehor, alçak köfte, köfte dudak bunların akla ilk gelenleri. Bir de “Eli ile köfte yuvarlıyor gözü kırık kovalıyor”, “Her köfteye maydanoz olma” ve “Her zaman eşek ölmez, on köfte on paraya olmaz” suretinde köfteye bağlı türemiş töresözler de mevcuttur ki özellikle sonuncusundan mülhem “üç kuruşa beş köfte” belki bunlar içinde köfteye en fazla meşruiyet alanı açanıdır. Meşruiyet dedim, zira bu, yapılanın haksızlık olduğu düşünüldüğünde verilen bir tepkidir:

İnsanın tepkisi; lisanın tepkisi…

Aslında köftenin ekmeğe denk gelişi ile üç kuruşa beş köftenin lisanen hiçbir farkı yok; muradımız, gerçekten Hak ve hakikat olduktan geri…

Bilmece bu ya: “Köfte ve möfte arasındaki fark nedir?” diye sormuşlar.

Cevap: Biri kıymadan biri de mıymadan yapılırmış.

Şimdi bir “m” harfinin nelere [k]âdir olduğunu anladınız mı?

Mesele, köfte değil yani…

Dil/de (lisan) sadece bir çeşitlenmeden ibaret!

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu