İşimi Severek Yapmak Onurumdur
Yüce Allah’tan kendilerine özel bir rahmet indirilmiş Peygamberlerin varisleri olarak biz, Kur’an-ı Kerim öğretmenleri uğraşımız sebebiyle onur duymalıyız.
Bu görev bize de Hak Teala’dan özel seçilerek verildi. İşte bu güzelliğin tamamen idrakinde olarak safi gönülle, tertemiz niyetlerle atılıp dört elle sarılmalıyız mevzu bahis sevdamıza.
Yolumuza türlü türlü canlılar taş koymaktadır. Bunların başında da, her sabah her akşam bizi vesveselerle boğmaya çalışan lanetli şeytan gelmektedir.
Zor, der; uğraşma, der; bir sana mı kaldı, teknoloji çağında 1500 yıl öncesini, 4000 yıl öncesini hatta 10000 yıl öncesini mi öğreteceksin? Ne kadar beyhude, ne gereksiz mesai ve meşakkat, der. Sıralar durur biteviye vesvaslığının sözlerini…
Sadece o mu? Son ve en güzel dini baltalamaya çalışan şeytani insanlar da hiç çekinmeden taş koyarlar yolumuza. Bunlara kalpleri, gönülleri kör olanlar da eklenir.
Geçenlerde, bazı şehirlerimizde 4-6 yaş Kur’an Kurslarının acip garip bahanelerle kapatıldığını okudum. Kapatanlar kimdi dersiniz? Ülkemizi bölmeye, insanımızı yok etmeye çalışan bölücü unsurların başkomutanları olan siyasi merkezler… Çünkü hedefleri çok açık. Bölücüler ve kalpleri kör olanlar İslamı da, birliğimizi de, din kardeşliğimizi de aslâ sevmez, istemezler.
Kur’an’a hizmet adlı ulvi yolumuza taş koyanların diğer bölümü de ne dediğini hiç bilmeyen, orda burda haksız eleştiriler yapan bazı vatandaşlarımızdır maalesef!
Hakikaten yazık ki, toplumumuzda eğitim ve gönül seviyesi pek de yüksek olmayan fertler, herşeyi eleştirme hakkını (aslında bence haksızlığını) kendilerinde rahatlıkla bulabiliyorlar. Vicdanları ve kendi fikriyatları buna elveriyor olabilir ancak kültürel ve ahlaki altyapımızdaki hızlı yozlaşma ve dejenerasyon böyle devam ederse ülkemizde ne idealist eğitimci kalacak ne de bu işe gönül veren asil yürekler kendini izhar edebilecek.
Bu vehametin son bulmasına yönelik önerim: öğretmenlerin ve eğitimcilerin çalıştığı sistemlerin kuru gürültüye ve asılsız şikâyetlere teslim edilmemesidir. Aksi takdirde ahlakı çökmüş, insana fayda vermek yerine artık paralı kölelik yaptırmaya hedeflenen bir eğitim sistemli topluma dönüşmemiz kaçınılmazdır. Korkarım ki bu nahoş süreç çoktan başlamış bulunuyor.
Dünyayı insanlar bozar, insanlar düzeltir. Umutsuzluğun pençesine de düşmeden zararın en yakın köşebaşından dönmemiz şarttır. Edep geleneğimizde, başlayacağımız bir işteki niyetimize duamızı eklemek de var olduğundan Allah (c.c.) yar ve yardımcımız olsun.
O, “Kur’an’ı biz indirdik; onu koruyacak da biziz!” vadinde bulunmuştur asırlar öncesinden. Şahsen, her konuda tevekkül noktam, dayanağım, şükür ve şikayet makamım sadece arşın aziz sahibidir. Bu yüzden yolumuza koyulan bütün kayalara rağmen bu güzel sırât-ı müstakîmden ayrılmama niyetindeyim. Kutsal, ilahi kelâmını koruyan Yüce Rabbimiz elbet onun sevdalılarını, onun öğretimini yapanları da koruyacaktır.
Çünkü Allah’tan başka galip, güç ve kudret sahibi yoktur! Yeter ki biz de O’nun aziz neferleri olalım.
Gülhan Yılmaz
(Tefsir Bilim Uzmanı)