Bursa’da çocukluğumda Türkçe bilmeyen dünya kadar insan tanıdım.
Büyüdüm.
1993’de ekmeğin karneyle olduğu Arnavutluk’a gittim, Tiran’da “Bizi de n’olur Türkiye’ye götürün!” diye işaret diliyle yalvaran insanlar gördüm.
98’de Bulgara gittim, Burgaz ve Varna’da doğru dürüst Türkçe bilmeyen ama “Türküm” diyen gördüm.
99 yılında, Köstence’ye gittim, çingene kahvesinde Tarzanca hem sohbet ettim, hem çay içtim.
Onbeş sene önce Bosna’ya gittim. Bosna’nın savunulmasında havaalanı ile Bosna arasında tek kurtuluş yolu olan Tünel’de oturan Şehide Nine’ye sarıldım. Türklerden başka kimselerin yanına çıkmaz mış.
Sanki karşımda anam duruyordu. Ben Türkçe konuştum, o yüzüme baktı.
2011’de Kırgızistan’a gittim.
Evlendim.
Kayınpederim, kayınvalidem, kayınçom, onun hanımı.. Onların çocukları Türkçe mi biliyorlar da birlikte gülüp ağlaşıyoruz?
İtalya’yı da anlatayım da tam olsun.
Livorno’da bir arkadaşla bankta oturmuş dondurmalarımızı yerken iki İtalyan geldi.
Arkadan omuzuma dokundu; “Türko haşhaşo!..” deyince…
“Ne diyor lan bu?” diye arkadaşa bir bakış attım.
-Abi esrar istiyor dedi.
Çıkardım cebimden Maltepe’yi uzattım. Nasıl çekiyor gavurun dölü!
Hasılı, nece derlerse desinler; anladık!
Anlaştık.
Niye kavga ediyoruz peki?
……………..
Yazı aslında bu soruyla bitiyordu.
Arkadaşın biri “Osmanlı Fethettiği Topraklarda Neden Tutunamadi?” diye bir soru tevcih edince, devam ettim.
Bir yere egemen olmak sadece siyasi, askeri ve dil hakimiyeti ile ölçülüyorsa, büyük yanılgı!
Dilin yaygınlığı elbette mühim. Lakin sürekliliği sağlamıyor.
İngiliz Mısır’ı, Filistin’i, Arabistan’ı, Hindistan’ı işgal etti. Hatta yıllar sonra Arjantin’le Fakland Adaları için savaştı, kazandı…
Fransa, Suriye, Fas, Tunus, Cezayir’i işgal etti.
İtalya Libya’yı işgal etti.
Ruslar tüm Kafkasları aldı. Afganistan’ı işgal etti.
Almanlar 2.Savaş’ta Avrupa’nın neredeyse tamamını aldı. Bedelini ikiye bölünerek ödedi.
Amerika, Japonları atom bombasıyla teslim aldı. Afganistan’a daldı,
Somali’yi, Irak’ı işgal etti. Şimdi Suriye’de Kürtlere müstemleke devleti kurmaya çalışıyor…
Gün gelecek Vietnam’dan, Küba’dan, Kore’den, Irak’dan Somali’den nasıl tornistan ettiyse, yine öyle olacak!
“Geriye hakimiyetlerini bırakırlar” diyorsanız, yanılıyorsunuz.
Millet olma bilincine ermiş topluluklar gün geldiğinde işgalin izlerini silerler. Millet bilinci taşımıyorlarsa zaten erir giderler.
Bugün Kırgızistan’da Rusça konuşuluyor. Lakin Rus kültür ve yaşantısının izleri zayıftır. Özbeklerde de öyle, Kazaklarda da… Azerilerde, Gürcülerde de..
Fas, Tunus, Cezayir’de, Fransa’nın dilinden başka hangi eseri kaldı?
İngilizin Mısır’da, Irak’ta, Hindistan’da, Arabistan’da petrol şirketlerinden başka nesi kaldı?
Bakmayın müstemleke iktidarlara!
Gün geldi mi devletler de milletlere tekabül eder. Edecektir.
Osmanlı Midye-Enez Hattı’na çekilse de dinini yayabildiği… Kültürüyle özdeşleştirebildiği
yerlerde hâlâ kantonlarıyla yaşıyor. Yaşatılıyor.
Üsküp, Bosna, Kırcaali, Gümülcine, Sancak…
Afrika’nın bir çok yerinde…
Dilin yok ama sen onda varsın.
O sende var.
Demek ki neymiş?
Gönül dile vurmadıktan sonra…
Hangi dili konuşursan konuş, sussan ne olur, konuşsan ne?