Mustafa SüsTöreli Hikâyeler

Teravih Kaçkını (Hikâye)

Teravih Kaçkını (Hikâye)
Hiç unutmam çocukken oruç kiraz mevsimine denk gelmişti.
Akşama kadar oruç tutup akşamdan sonra kiraz yiyeceğiz mecbur.
İftar yapılır iftardan sonra arkadaşlarla toplanılır kiraz yenilecek yer belirlenir sonra da teravih için camiye gidilir.
Beni bilenler bilir de her Ramazan’da aklıma gelir size de anlatayım.
Şimdi çocuklar camiye gitmiyor, niye gitmiyor, onları camiye nasıl götürürüz gibi fikirler yürütüyoruz, eskiden nasılmış ona bakalım kısaca…
Teravihe diye giderdik camiye. Teravihi tam kılsak kiraz yeme işi yatacak. Herkes bahçelere dağılıyor çünkü.
Hiç gitmesek camiye o olmaz. Eve gelince sorular sorulacak, namazı kim kıldırdı, kameti kim etti falan… Yer mi Anadolu çocuğu… Beş vakit namaz sorgusu değil bu ha, farz olmayan teravih sorgusu. Zaten beş vakti kılma da gör!
Birgün plan yapıldı yukarıda sözünü ettiğim gibi. Camiye gittim yatsı bitecek millet teravihe başlayınca salatı vitri kılıp kaçacağız.
Neyse yatsı bitti, namazı kimin kıldırdığını öğrendim, kameti kimin ettiğini de öğrendim. Eskiden köyde imam belli olurdu da kameti eden değişirdi, kadrolu müezzin yoktu.
Cemaat teravihe başlayınca salatı vitri kıldım kaçtım.
Aşağıdaki kiraz sen misin yukarıdaki kiraz şen misin, yedik içtik eve döndük…
Kiraz ağacında yırtılan göğneğimi sersem buradan köye yol olur… Oysa bin kere söyledim kendime abartma diye…
Eve döndük tâbi, lafı uzatıyorum ki konu asıl yerine gelmesin…
Ev tıklım tıklım…
Babam hemen sazı aldı eline…
Hani benim gençliğim nerede
Bilyelerim topacım
Kiraz ağacında yırtılan göğneğim…
türküsünü söyleyecek değil ya…
Namazı hangi camide kıldın sorusuna cevabım doğru, onu geçtim.
Namazı kim kıldırdı sorusunu da geçtim.
Kameti kim etti sorusunu geçiyordum tam çünkü biliyorum niye geçmeyeyim ki…
Söyledim kimin kamet ettiğini…
Evet sıkı durun, o şaşırdıktan sonra kim etti kameti dedi babam…
Eskiden müezzinlik profosyonel meslek olmadığından kamet eden şaşırabilirdi, benim de şaşırmışlığım çoktur.
Babam yani bilir benim daha ağzımı büzüşümden Ömer diyeceğimi…
Ben kem ve küm yolunda seyr-u sefer ederken o an dayak mı yiyorum başka bi’şey mi hiç farkında değilim.
Yıldızlar da durmaz kayıyor yerinden, soluyor gençliğim dökülüyor yüzümden…
Meğer sonradan öğrendim ki kamet eden şaşırmamış soru şaşırtmalıymış…
Ösym de şaşırtmalı soru sorarım diye övünür.
Git de öğren babamdan… Soru nasıl sorulur, namazdan kaçanın hali nic’olur…
Sen anca çok soru cevaplayan üniversiteye girer derdindesin… Çok bilenin çok yanıldığını bilmezmiş gibi…
Çay varsa içelim.

Mustafa Süs

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu