Yazılarımız
- Gülhan Yılmaz
HAZRET-İ ÂDEM’LE BAŞLAYAN SERÜVEN
Hazret-i Âdem’le Başlayan Serüven Kur’ân’ın ve insanlığın ilk hikâyesi olan Âdem kıssası her insanın öğrenmesi gereken nükteleri haizdir. Bu yazımızda Âdem kıssasından bahsedeceğiz. Hazret-i Âdem yeryüzünde yaratıldı, meleklerden üstün olduğu sergilendikten sonra eşiyle birlikte cennete yerleştirildi. Hatta Kur’ân’ın delaletiyle birçok müfessire göre insanın nesli (soyunun devamı) cennette oluşmaya başladı. Cennet…
Devamını Oku » - Töreli Yazılar
Her Âdem’in İçinde Kâbil de Vardır Hâbil de
Her Âdem’in İçinde Kâbil de Vardır Hâbil de Muhammed Onur Yılmaz İnsan bazen kendi kalbinde yankılanan sese bile yabancı kalır. İçimizde konuşan sesin kime ait olduğunu çoğu zaman geç fark ederiz. O ses bazen öfkeyle titreşir, bazen merhametle kırılır. Çünkü her Âdem’in içinde iki kardeş yaşar: Biri öldürmeyi bilen Kâbil,…
Devamını Oku » - Prof. Dr. Mehmet Süme
TÜRK DÜŞÜNCESİNİN SONSUZ UFKU: KIZILELMA
TÜRK DÜŞÜNCESİNİN SONSUZ UFKU: KIZILELMA Türk milletinin engin tarihinde en kadim ve en güçlü mefkûrelerinden biri hiç şüphesiz Kızılelma’dır. Türk’ün ilerleme arzusuna yön veren Kızılelma, kimi zaman somut bir coğrafi hedef, kimi zaman ise milletin manevi gücünü sağlayan soyut bir idealdir. Zeytin Dalı Harekâtı sırasında bir Mehmetçiğin “İstikamet neresi” sorusuna…
Devamını Oku » - Prof. Dr. Ertuğrul Karakuş
İSTANBUL, KİMİN/NEYİN NESİDİR?
İstanbul, Kimin/Neyin Nesidir? İstanbul, “Hüner bir şehr bünyâd eylemekdür Reâyâ kalbin âbâd eylemekdür” diyebilecek bir olgunlukta yetiştirilen “Hakîkî Fâtih”in “mahbûbe”sidir. “Bir ulu rüyâyı görenler”in Üsküdar’dan fetih iştihâsı içerisinde gördüğü heybetli rüyasıdır… Dünyevî imkânların aksine manevî imkânların füzun edildiği Hendek’te, Allah adıyla yarılan bir kayadan fışkıran, Âlemlerin Sultanı’nın ilâhî tebşiridir… İstanbul,…
Devamını Oku » - Prof. Dr. Abdülkadir Dağlar
Konuşmak Altın Düşünmek Akçe
Konuşmak Altın Düşünmek Akçe -Nasreddîn Hoca Şerhi – 15- -Töreli pazarı düşünen Töreli ticâreti konuşan Özgür Çark kardeşime bâkî muhabbetlerimle…- * Kapitalizm, rûhsuz bedenleri, mânâsız lâfızları ve özsüz sözleri çok pahalıya satmakta illüzyonist bir mahâret kazanmış bir tâcir-i fâcir… İsmet Özel, 1974 târihli Âmentü şiirinde “Dilce susup bedence konuşulan…
Devamını Oku » - Uğur Sinan Dinçer
Mezarlık
Geçenlerde, güzel Türkçemizin yabancıları ne kadar da cezbettiğini anlatan bir video izlemiştim. Orada, Fransız bir gencin annesine duyduğu özlemden ve “hasret” kelimesinin onu nasıl da derinden etkilediğinden bahsediliyordu. Sonra… Kelimelerin gücüne takılıvermiş buldum kendimi. Bir cümlede hissettiklerimizi –daha doğrusu hislerimize en yakın gelen kelimelerle kurduğumuz cümlelerdeki kelime seçimlerimizi– düşünmeye başladım.…
Devamını Oku » - Prof. Dr. Abdülkadir Dağlar
Tab‘ ~ Tabî‘at ~ Tıbâ‘at Kelimelerine Dâir
Tab‘ ~ Tabî‘at ~ Tıbâ‘at Kelimelerine Dâir -Töreli İştikâk -68- İştikâk, ezelî âlemlerin muvakkat tecellîlerini yeryüzünde temâşâ edebilmek ve oluş-bozuluş hattında yeryüzünden gökyüzüne iz sürebilmek için en kıymetli levâzımı tedârik eder: Kavramlar ile kelimeler arasındaki derûnî ve muntazam örüntüyü… Bu, çoğu zamân bizâtihî bu temâşâlı iz sürme eyleminin husûsî bir…
Devamını Oku » - Doç. Dr. Erhan Çapraz
Sa’y kelimesini hakikate say!
Efendim, kelimeler de aslında esasını doğrudan Kur’ân ve Sünnetullâh’ın belirlediği “hakikat alanı”ndan beslenir. Açıkçası, bu hakikat alanından beslenmeyen kelimelerin lisanda hayatını idamesi asla ve kat’a mümkün değildir. Dolayısıyla ölü diller veya kelimeler, vadesi yetip yiten diller ve kelimelerdir. O yüzden dillerin ve kelimelerin -elbette biiznillah- vadesinin uzayabilmesi için bu hakikat…
Devamını Oku » - Gülhan Yılmaz
Yûsuf Sûresi’nden Edebî İlhamlar – 2
Yûsuf Sûresi’nden Edebî İlhamlar – 2 Hazret-i Yusuf’un, Maliye bakanı olunca Mısr’da kıtlığa karşı aldığı tedbirler, halkına dillere destan bir armağan. Bolluk yıllarında eldeki buğdayın sadece yenilecek kadarını öğüttü kalan kısmı da kıtlık yılları için depolarda başağında tuttu bu hikmetli Bakan. Kıtlık yıllarında bile Mısr’da zaire olduğu duyuldu da güçlü…
Devamını Oku » - Gülhan Yılmaz
Yûsuf Sûresi’nden Edebî İlhamlar – 1
Yûsuf Sûresi’nden Edebî İlhamlar – 1 Peygamberine yıldız yıldız indirdiği aziz kitapta en güzel kıssadan şöyle bahsediyor Rahman: “Biz en güzel kıssayı sana vahiyle anlatıyoruz, vesilesi bu Kur’an. Sen bunları bilmiyordun evvel zaman.” İlginç, çarpıcı bir rüya geliyor ardından. Dedi ki Yusuf: “Babacığım, rüyamda on bir yıldız, güneş ve ay gördüm.…
Devamını Oku » - Prof. Dr. Abdülkadir Dağlar
ZENGÎNLİK ZENCÎLİKTENDİR
Zengînlik Zencîliktendir Zengîn kimdir..? Zengînliği nereden gelmektedir..? Bu soruların haylî zamandır kafamda neşv ü nemâ bulan cevâbını artık yazıya geçirmenin vakti gelmiş… Farsça’da “siyâh tenlilerin siyâhî ırkı”nı ifâde eden “zeng” kelimesi, “siyâh tenlilerin siyâhî ırkına âidiyet”ini belirten “zengî” kelimesinin bünyesinde de yaşamaktadır… Zeng kelimesi Arabca’ya geçerken -başka bâzı kelimelerde de…
Devamını Oku » - Kitâbiyat
Risâle-i Tercüme-i Ahvâl-i Aşçı Dede-i Nakşî Mevlevî
Risâle-i Tercüme-i Ahvâl-i Aşçı Dede-i Nakşî Mevlevî Orhan ALİMOĞLU Aşçı Dede, İstanbul Kandilli’de 1828’de doğmuş. Asıl adı Halil İbrahim. Boğaz’da taşra kökenli bir ailenin çocuğu. 8-9 yaşlarında Kandilli mahalle mektebine gider. Şehzadebaşı Sıbyan Mektebinden sonra Halil İbrahim, Ulûm-ı Edebiyat Şubesi olarak bilinen Süleymaniye Rüşdiyesi’ne kaydedilir. (1257/1841) mezuniyetini müteakip 4 Haziran…
Devamını Oku » - Prof. Dr. Abdülkadir Dağlar
Sevb ~ Sevâb Kelimelerine Dâir
Sevb ~ Sevâb Kelimelerine Dâir -Töreli İştikâk – 67- İştikâk, aynı tohumun çatlamasıyla türeyen kardeşlerin birbirlerine göre durumlarını anlama, tanımlama ve anlatma ameliyesidir, denilebilir… Bu ameliyenin netîcesinde, vaktiyle aynı hânede berâber yaşayan kardeşlerin, bir zamân sonra bambaşka meslek ve meşreblerde temâyüz ederek şahsî kâbiliyetlerini tezâhür ettirdiklerini, kök tohumlarını kendi mizâclarına…
Devamını Oku » - Prof. Dr. Abdülkadir Dağlar
TEVFÎK DEĞİL DE BAŞARI MI..?
Tevfîk Değil de Başarı mı..? Dil, sâdece şuûrun değil, şuûraltının da en mühim gıdâ kaynağıdır… Dil, şiir yoluyla mânâ, murâd, mazmûn gibi anlam değerlerini, hitâbet ve va‘z u nasîhat yoluyla da muhabbet, vefâ, edeb, ahlâk ve îmân gibi kök değerleri şuûraltına telkîn ederek insânda yüksek bir şuûr hâlinin meydâna gelmesini…
Devamını Oku » - Prof. Dr. Abdülkadir Dağlar
TÖREDE BARIŞ VAR
TÖREDE BARIŞ VAR İbrahim Kalın hocanın Heidegger’in Kulübesine Yolculuk kitâbını okuduğum şu günlerde kadîm “varlık” -vücûd- mes’elesi ile yeniden hemhâl oluyorum… Varlık karşısında “var”ın, -yânî mevcûdun- hikmeti ve hükmü nedir, anlamaya çalışıyorum… Bu sabâh da hocam Mustafa Öner’in, üniversite tahsîlimin ilk yıllarında henüz yeni yayımlandığında okumuş olduğum, “Barış-/Barış Sözü Hakkında”…
Devamını Oku » - Prof. Dr. Mehmet Süme
OSMANLI YAZI GELENEĞİNİN ZARAFETİ
OSMANLI YAZI GELENEĞİNİN ZARAFETİ Osmanlı diplomatikası; resmî belgelerin hazırlanışı, düzeni, dili, üslubu, kullanılan terimler, mühür ve imza şekilleri ile belge türlerinin sistemli biçimde incelenmesini ele alır. Buna bağlı olarak divanda, devlet dairelerinde, mahkeme kayıtlarında ve özel yazışmalarda kullanılan dil, ifade biçimi ve üslup kurallarının bütünü olarak tanımlayabileceğimiz bir Osmanlı yazı…
Devamını Oku » - Mustafa Arslanoğlu
Eskimeyen Eskiler
Eskimeyen Eskiler Yaşı elliyi geçkinler bilir; eskiden “Eskici, eskiciii, eskiler alıyom!” sesleri sokakları çınlatırdı. Günümüzde de bu faâliyet devam etmekte, eski eşyalar ve hurdalar toplanmakta, değerine göre bazan para ile, bazan mandal veya plastik eşyalarla takas edilmektedir. “Eski” kavramını geniş bir çerçevede değerlendirmek, farklı bir bakış açısıyla mâziden âtiye gidip…
Devamını Oku » - Aygül Yıldırım Uzun
Aile Bir Yıla Sığar mı?
Hepimizin malumudur iki bin yirmi beş yılı Aile Yılı’’ olarak ilan edildi. Yokuş aşağı doğru giden, freni boşalan, kaportası dağılan, motor aksamı tekleyen, ürkütücü bir hale dönmüşken üstelik. Bu karar için ortak düşünce, “Geç kalındı,” olacaktır. Zararın neresinden dönülse kâr mı, onu hesap kesiminde göreceğiz. Hepimizin aklına aile deyince anne,…
Devamını Oku » - Doç. Dr. Özgür Çark
Törenin Yitik Parçaları Ubûdiyetten Koparılan Muâmelât IV
Buraya kadar, İslâm âleminde yaşanan sorunların sebepleri içinde en önemlilerinden biri olarak ubûdiyet ile muâmelâtın birbirinden ayrılması yani din ile yaşamın birbirinden kopartılması olduğunu belirttik. Kulluğun sadece Allâh ile kişi arasında yaşanmasına müsaade edildiği, gündelik iş, işlem, muamele ve mukavelelerde ise dinin dışlandığı ve bu durumun hem Müslüman kişiliğinde hem…
Devamını Oku » - Aygül Yıldırım Uzun
Bu Yazı Kadınlar İçin
Yaradan insanı, kadın ve erkek olarak iki cinsiyet şeklinde yaratmış.İlk olarak Hz. Âdem’i ve ona eş, yanına yoldaş, her daim gönlünde yeri olsun diye de kaburga kemiğinden Havva anamızı yaratmış. Kalbine en yakın yerden, kaburga kemiğinden yaratılmış olması ne kadar ince bir mesaj aslında… Anlayabilene, idrak edebilene. Dünyadaki hayatında kimisi…
Devamını Oku »