
Hakikatin Yansımaları ve İnsan
Şeyma Süheyla Nur Cevher
Her kulak hakikate aşina değildir, der Umberto Eco. Bir İslam âlimi ise bunu derinlemesine ele alır: İçtimai hayatın rağbeti, kişinin hakikati gerçek anlamda anlamasını kolaylaştırır veya zorlaştırır, der. İnsan önce çekirdek çevresinin, daha sonra mahallesinin, okulunun, şehrinin, ülkesinin ve en sonunda döneminin insanıdır. Anlayışı yine dönemine hastır. Dönemin ahlâkî yapısı, düşünme biçimi, gelişmişliği ve geri kalmışlığı, eylemlerini ve kavrayışını şekillendirir. İnsan, çevresindeki beş kişiden müteşekkildir; düşüncesi yine aynı tarikin yoludur. Günlük yaşamında kullandığı kelimeler ve bunların dayandığı kökler, bu kavrayışın ve hakikati anlamaya tesir eden yegâne argümanlardır.
Rağbet edilen, erdemli insan olma, dünyaya geliş amacını belirleme ve buna göre yaşama hâli olursa, hakikat bir fitil, sen ise bir kibrit olursun; dokunduğunda yanarsın. Fakat tam tersi durumda, bu kibrit ıslak bir kibrittir. Islaklık derecesine göre hakikate dokunduğunda soluk bir ateşe sahip olur ya da belki fitili aşındırmakla hakikatin ışığına mâni olur. Başkalarının sönük ateşlerini de ya eleştirir ya da reddeder. “Kalbi mühürlü olanlar” diye bahsedilen grup ise, teşbihte hata olmasın, bunlardan oluşur.
Her yerin yaş olmasına karar verilir ve hakikate kılıflar giydirilir. Erdemli olmak, doğru sözlü olmak ya da vicdan sahibi olmak rafa kaldırılıp; bunun yerine çıkarcı olmak, insanlar karşısında zelil olmak pahasına satılan haysiyet yoksunluğu ile yer değiştirir. Bunlar eski insana ağır ithamlar gibi gelir. Yeni insan ise zanneder ki bu söylemler kendi şahsına indirgenip söylenir. Yeni insan, birçok şeyi olduğu gibi bu düşünce eleştirisini de kibriyle bertaraf eder.
Hakikat ise sönmez ve söndürülemez bir ateştir. Sen ona dokunmuyorsun ya da dokunsan bile yanmıyorsun diye hakikat ateşi sönmez. Ne üflemenin ne de baştan başa yaş olmanın faydası vardır. Hakikat, insandan üstündür ama yansımalarını insan üzerinde gezdirir.
Bize düşen, bu yansımaları artırmak ve belki toplumun yozlaşma eleştirisi yerine, hakikatin yansıması olma yolunda sebat etmek ve gayret göstermektir.
Şeyma Süheyla Nur Cevher
Bursa Teknik Üniversitesi