Genç YazarlarŞeyma Süheyla Nur CevherTöreli Yazılar
Trend

Yolunda Hissetmemek ve Yolunda Olmaması Üzerine Mülahazalar

Yolunda Hissetmemek ve Yolunda Olmaması Üzerine Mülahazalar

Şeyma Süheyla Nur Cevher

İnsan hissi ile amel etmemeli; bu önemli bir nasihattir. Burada dikkat edilmesi gereken ise bu nasihatin algılanış biçimidir. Gereklilik ifade eden bu cümle, bütünüyle eyleme dökülmesine gerek olmadığının, bir kısmının zihin dünyamızda kalması gerektiğinin önemli bir işaretidir. Aynı işaret, normatif bütün değer düşüncelerinde geçerlidir. Belki hepimizin en büyük sorunu, bu değerler listesinin inandırıcı olmaması ile ilgilidir.

Değerler, genel-geçer kurallardır. Her insan kendi hayatına uygun olanı alır ve ilerler. Teşhir edeceğimiz hâli farklılık göstereceği için pürü pak bir gösterme şekli de mümkün değildir. Her zaman konuşulur: İnsan zamanın, mekânının, yaşadıklarının ve onları nasıl algıladığının toplamıdır. Bu toplamın bir düşünce içinde var olup kendini göstermesi ise özgünlüğü yok saymaktır. Birbirine benzeyen düşüncenin insan için değer ve kıymeti yok denecek kadar az olması ile meşhurdur.

İşte bu bütünüyle bir şeylerin yolunda gitmemesi ya da öyle hissetmemek, insanın her zaman haklı olduğu bir konu değildir. “Bunları bunları hesapladım ve aslında her şey yolunda,” demek ya da tam tersi “hiçbir sıkıntı yokmuş gibi gözükürken sürekli bir şeyler iyi değil gibi hissediyorum” demek de insan hakikatinin bütününü yansıtmaz. Bazı duyguları açık ve net ifade etmekten çekinmezken, bazı duyguları gizlemek ve örtmek isteriz. Toplumun öne sürdüğü değerler dışında da kendi içimizde gizlemek ve saklamak istediğimiz duygu ve düşüncelerimiz mevcuttur. Bazen ise sadece söylemek veya söylememek isteriz.

Hayatımda kontrolün bende olmadığını hissettiğim, hatta bunu bilerek kendimi rahatlatmaya çalıştığım zamanlarda, içimdeki sürüklenmişlik duygusunu ve dış etkenlerin ağırlığını beyaz bir sayfada görmek istedim. Düşünmeyi meslek edindiğimi zannediyordum ama bazen düşüncelerimin benden bağımsız, kopuk bilgilerin bir gerçeklik gibi konuşmalarımı şekillendirmeye başladıklarını gördüm. Bu da eylemlerden önceki ilk hamledir. Önce o konu hakkında düşüncelerin vardır, sonra konuşarak kulakların için bunu duymayı meşrulaştırırsın ve en sonunda belki eylemlerin artık konuşmalarına göre şekillenir. İmam-ı Âzam’ın “su-i zan (kalbinden geçirdiğin kötü düşünce) kalp ile yapılan gıybettir” sözü bunu çok güzel açıklar.

İnsanlık gıybete, kalbin düşünceleri değişmeye başladıktan sonra dillerine ve eylemlerine geçirmeyi meşrulaştırmıştır. Kalbimize geldiğinde “bunu düşünmem gerekiyor” fikrini kaybettikten sonra, toplumun güven duygusunu yerinden sarsmaya başladık. Bu başlangıç artık ne hislerimizin ne de mantıklı olan düşüncelerimizin gerçekliğini bize sorgulattı. Bizler artık güvenilmez insanlardan önce, güvenilmez his ve düşüncelere sahip olduk.

Bireysel yetişme, toplumsal yetişmedir. Birey, toplumla birlikte “Bu düşüncelerim doğru mu? Bu hissettiğim gerçeği yansıtıyor mu?” diye düşünmekten kendini beri tutmamalıdır. Toplum, bireyin ahlaki yaşantısının sürekli olması ile bunu kolaylaştırır. Birey, topluma karşı korkularını, bu hasselerinin doğrusunu ve dengesini bulduğunda emniyet hisseder. Dünyanın mücadeleden ibaret olduğunu düşünmek, dingin olmayan düşüncelerin safsatasıdır. Bu mücadeleyi, çıkar ve menfaate dayalı davranışlardan ibaret görmek ise yine aynı hatadır. Hayat içinde gerçekten yardımlaşma, karşılıklı veya karşılıksız sevgi, şefkat ve merhamet; bazen kendi çıkarın yerine bir şahsın ya da şahsiyetin çıkarını düşünme duygusu hakikattir ve gerçektir. Tek uygulayan bir insan bile kalsa bu böyledir.

“Mücadele bütünüyle yoktur” demiyorum; “tek başına bir mücadele yeri değildir” diyorum. Gayret etmek de mücadelenin içindedir nitekim. Ardından gelen, gelecek olana karşı olan sabır; olmuş olana karşı olan teslimiyet ve en sonunda bütün kâinatın sahibine karşı hürmetten doğan ve onun bir yol açacağına dair devretmek olan tevekkül, bunların ilacı ve başımıza ne geleceğini bilmediğimiz yerden Bilene bırakma hâlidir.

Şeyma Süheyla Nur Cevher

(Bursa Teknik Üniversitesi, Uluslararası İlişkiler Bölümü)

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu