Suzan TaçyıldızTöreli Yazılar

Zamanın eli bayramlarımıza da değdi

Suzan Taçyıldız

Nerede o neşeli günler, içimizin bıcır bıcır olduğu bayram arefeleri, misafirleri heyecanlı bekleyişimiz, onlar geldiği vakit canı gönülden olan samimi hizmetlerimiz, kimsenin kimseyi dert etmediği, yine geldi çattı insan seli olacak etraf, demediği aksine gönül sohbetlerinin daim olduğu o güzel günler…

 

Halbuki yaşım daha 20. Ne çabuk geçmiş o canım günler. Sabahattin Ali demiş ya: ‘Eski zamanlar, içinde yaşamak istediğimiz ama artık geri dönüşü olmayan zamanlardır.’ Geri dönüşü yok mu sahi o hasretiyle yanıp kavrulduğumuz günlere?

Neden yaş alıyoruz o zaman? Annemiz neden ‘Ye de çabuk büyü,’ dedi bizlere? Büyümek güzelse neden eskiyi özler dururuz?

Büyüyünce her şeyi idrak edince daha güzel olacakmış gibi inandırdılar bizi, kandırdılar desem daha sahici olur. Oysa her şey küçükken güzeldi; bayramlarda, seyranlarda, sohbetlerde, gülmelerde ve hatta ağlamalarda bile. Koca bir ağacın altında kurulan sofranın etrafında koşan çocukların sesiyle yankılanan sokaklar, semaver çayı içip, karşılıklı sohbetlerin verdiği özlem diyorum. Büyüdükçe hayatın karmaşıklığında kaybolup kendi fıtratımızı unutur olduk. İnsan sevdikçe, sevildikçe güzelleşir, paylaştıkça çoğalır yüzümüzdeki gülümseme.

Karşılıklı sohbetlerin olduğu yüzünüzdeki gülümsemelerin eksilmediği Ramazan Bayramı olsun inşallah.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu