İnsanlarla iyi geçinmek istiyorsan dedi ustam…
Onlar senden herhangi bir konuda fikir isterse onlara duymak istediklerini söyle.
İyi de ustam ben nereden bileyim ne duymak istediklerini deyince ustam sinirlendi.
Yokuş yukarı çıkması gereken bir insan, yokuşa mı gideyim inişe mi diye sorar.
Senden duymak istediği inişe git demendir.
Yokuşa git dersen senden hoşlanmaz.
Bunu bilmeyecek ne var?
Ama ustam yokuşa gitmesi gerekeni inişe göndermek haksızlık değil mi? Onun hakkına girmiş olmaz mıyız?
Guzum, zaten o yokuştan giderse doğru olanın o olduğunu biliyor.
Sana sorup kendisine suç ortağı arıyor.
Yokuşu göze alan zaten sormadan çıkar yokuşu, seni o güzelliğe ortak etmek istemez.
Bir de şu var ki…
Sağlam dostlar fikrini sorar, sen doğru olanı söyleyince bu hoşuna gitmese bile onu yapar. İyiliğini istediğini bilir.
Diğerleri suç ortağı aramaya çıkmıştır. Ya da fikrini sana boca edip senin de onun gibi düşünmeni istemiştir.
Ustam çorba gibi oldu kafam şunu bana özet geçer misin? deyince ustam muhakeme gücümün ne kadar zayıf olduğunu anlamış olacak ki alicenaplık göstererek…
Sana fikir danışan sağlam dost ise inişe de yokuşa da eyvallah, der.
Diğerleri sadece inişe kulak verir.
Daha da anlamadıysan git çay al gel ikimize de biraz susalım belki aklın başına gelir, dedi.
M’S
