Töreli HaberlerTöreli Yazılar

TYB Bolu Temsilciliği Töreli Edebiyat Okumaları 65. Hafta

Doç. Dr. Selami Alan

65. Haftasında bu akşam
Türkiye Yazarlar Birliği Bolu Temsilciliği
Töreli Türk Edebiyâtı Okumaları
Doç. Dr. Selami Alan hocamızın
“Hakîkate Adanmış İki Ömür:
A. Cahit Zarifoğlu ve Abdurrahim Karakoç”
başlıklı sohbetiyle devâm etti.
Hocamız Selami Alan, Cahit Zarifoğlu üstadımızdan söz ederken onun,
Sürat felaket değildir bayılırım sürate zira fark çok açılmıştı batı ile cümlesine dikkat çekmesi dinleyenlerde ciddi bir etki uyandırdı.
Üstad Necip Fazı ile anısından bahsederken Zarifoğlu’na üstadın ”artist” yakıştırması dinleyenlerin yüzünde tebessüm oluşturdu.
Fakirlik yüzünden üniversiteyi on yılda bitirmiş olması dinleyenleri hüzünlendirdi
Son olarak da ”Müslüman isen sorumlusun. Zulmü duyduysan zulme karşı durmalısın” sözüyle Zarifoğlu yerini Abdurrahim Karakoç’a bıraktı.
Doç. Dr. Selami Alan hocamız Zarifoğlu’nun ardından üstad Karakoç’un anılarından birkaçını sıraladı…
Nasıl şair oldun sorusuna Üstad Karakoç;
Bizim köyde iş yoktu avare hayat bana şiir yazdırdı demiş.
Karakoç çocukken babasının tüm aletlerini bozar babası da onu kısıtlamazmış.
Evinde duvarlar dolusu kitap varmış, akademisyenlerde bile olmayan kitaplara sahip, derlermiş üstad için.
Babasından Osmanlıca Türkçesi öğrenen Karakoç askerde sürekli kitap okuduğu için subaylar ona Profesör Çavuş derlermiş.
Ülke meseleleriyle evlendikten sonra ve askerlik dönüşü ilgilenmeye başlamış.
Ağabeyi Bahattin Karakoç dermiş ki, ”Hangi köye gidersem gideyim köyün ağaları şapkasının altından Abdurrahim’in kitabını çıkarır, onlara öküz versen o kitabı vermezler.”
Son olarak da unutmayan ve herkesin kulağına küpe olması gereken bir diyaloğunu hatırlatalım üstad Karakoç’un…
Siyasete niye girdin sorusuna üstad,
Allah rızası için der.
Peki niye siyasetten ayrıldın sorusuna yine Allah rızası için der.
Doç. Dr. Selami Alan hocamıza TYB Bolu Temsilciliği olarak teşekkür ediyoruz.65. Haftasında bu akşam Türkiye Yazarlar Birliği Bolu Temsilciliği Töreli Türk Edebiyatı Okumaları, Doç. Dr. Selami Alan hocamızın “Hakîkate Adanmış İki Ömür: A. Cahit Zarifoğlu ve Abdurrahim Karakoç” başlıklı sohbetiyle devâm etti.
Hocamız Selami Alan, Cahit Zarifoğlu üstadımızdan söz ederken onun; “Bayılırım sürate, sürat yapmak gerek ve sürat bizim için ne felakettir, ne şudur, ne budur. Sürat bizim için elzemdir. Zira mesafe çok açılmıştır. Arayı kapatmak gerek. Gece gündüz durmadan çalışmak, yazmak gerek.” cümlelerine dikkat çekmesi dinleyenlerde ciddi bir etki uyandırdı.
Üstad Necip Fazıl ile anısından bahsederken Zarifoğlu’na Üstadın, ”artist” yakıştırması dinleyenlerin yüzünde tebessüm oluşturdu.
Fakirlik yüzünden üniversiteyi on yılda bitirmiş olması ise dinleyenleri hüzünlendirdi.
Son olarak da ”Müslüman isen sorumlusun. Zulmü duyduysan zulme karşı durmalısın.” sözüyle Zarifoğlu yerini Abdurrahim Karakoç’a bıraktı.
Doç. Dr. Selami Alan hocamız Zarifoğlu’nun ardından Üstad Karakoç’un anılarından birkaçını sıraladı…
Nasıl şair oldun sorusuna Üstad Karakoç: “Şiir yazmaya küçük yaşlarda başladım. Zaten bizim oralarda her genç şiir yazar. Bu tutku başka bir meşgalenin veya işin olmayışından gibime geliyor. Ben de avareydim, boşluğumu şiirle doldurmaya çalıştım.” demiş.
Çocukluğu hep araştırma ve öğrenme merakı içinde geçiren Karakoç, o yıllarda babasının tüm aletlerini bozar babası da onu kısıtlamazmış.
Onu tanıyanlar, evindeki kütüphaneye bakarak onun okuma alışkınlığını ve sevgisini görmenin mümkün olduğunu söylemişler. Öyle ki bütün odayı kaplayan kitaplar arasında pek çok akademisyenin evinde rastlanmayacak nitelikte olanların dahi mevcut olduğunu belirtmişler.
Babasından Osmanlıca Türkçesi öğrenen Karakoç, askerde sürekli kitap okuduğu için subaylar ona “Profesör Çavuş” derlermiş.
Askerliği sırasında ülke meseleleriyle ilgilenmeye başlamış, askerden döndüğünde hem davası hem de sevdası olan bir şaire dönüşmüş.
Ağabeyi Bahattin Karakoç dermiş ki, “Gezdiğim köylerin bazılarında köyün ağalarının şapkalarının altından Abdurrahim’in kitabını çıkartıp bir öküz verseler bu kitabı vermem dediklerini duydum.”
Son olarak da unutmayan ve herkesin kulağına küpe olması gereken bir diyaloğunu hatırlatalım Üstad Karakoç’un…
“Siyasete niye girdin?” sorusuna Üstad,
“Allah rızası için” der.
“Peki niye siyasetten ayrıldın?” sorusuna yine “Allah rızası için der.”
TYB Bolu Temsilciliği olarak Doç. Dr. Selami Alan hocamıza teşekkür ediyoruz.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu