
“Öküz Anadolulu”dan “Kitap Vali”ye Bir Hatıra:
Vali Orhan Alimoğlu’na
Vali Tandoğan’ın, karşısına getirilen Osman Yüksel Serdengeçti’ye “Ulan öküz Anadolulu; sizin milliyetçilikle, komünizm ile ne işiniz var? Milliyetçilik lazımsa bunu biz yaparız. Komünizm gerekirse onu da biz getiririz. Sizin iki vazifeniz var: birincisi çiftçilik yapıp mahsul yetiştirmek. İkincisi askere çağırdığımızda askere gelmek” sözünü çok sonraları duydum.
Duyduğum andan itibaren kafamı sürekli meşgul eden bir üstencilik, tebaaya hafif bakışı anlamaya çalışan bir duygu deveranı taşıyordum. Anlamaya çalışıyordum ama sanırım anlayamıyordum. Zaman zaman yakın tarihe ilişkin kaynaklar, hatıratlar, bireysel tecrübelerden edindiğim kanaat; idare ile vatandaş arasındaki boşluğun daha geniş daha açık olduğu yönünde düşünmeye sevk ediyordu. Bunu idrak ediyor olmak can sıkıcıydı.
Ortaokul yıllarımda Karabük Merkez Atatürk İlköğretim okulu, önceleri ilçenin, daha sonra ilin en büyük, en çabuk ulaşılabilen okulu olduğundan, devlet büyükleri karşılamada, düzenlenecek milli gün ve bayramlarda en çok ve sürekli öğrenci götürülen okuldu. Hatta 94 yılıydı sanırım dönemin başbakanı Tansu Çiller’i, bir şubat gününde saatlerce demir çelik fabrikasının girişinde, soğukta beklemiştik. Bundan dolayı eski valileri en çok ortaokul dönemimde gördüm, çok heybetli, çok kudretli ancak bir o kadar da uzak görünüyordu her bir gördüğüm vali, çocuk gözüme.
Yıllar geçti, öğretim görevlisi olarak Aksaray Üniversitesi’ne başladım. İldeki kişileri, kurumları, isimleri henüz yeni tanıyor simaları neredeyse hiç bilmiyordum. Bu günlerden birinde, bir etkinliğe katılmıştık. Kim olduğunu bilmediğim, ak saçlı birini görünce çocuklar çok sevindi, etrafını çevirdi, belli ki bir şey bekliyorlardı, bu arada ak saçlı kişi çocuklara sarılıp öpüyor ve kitap veriyordu. Çocuklar çok mutlu, bir şamata halindeler. Yanımda duran, başsavcının şoförü olduğunu bildiğim arkadaşa sordum bu kim, çocuklar çok mutlu oldular? “Vali Bey, Kitap Vali derler! Sadece çocuklara değil, herkese kitap verir, hep okumaktan bahseder, hep kitaplarla ve okumakla ilgili, eğitimle ilgili çalışmalar yapar, vatandaş çok sever”. Yanıtını aldım. Yukarıda yazdığım, hafızamdaki erişilmez, görüşülmez, uzak, kuvvetli, kudretli vali ile Vali Orhan Alimoğlu”nu kıyasladım, uymuyor, uyuşmuyordu!
Çok memnun olmuştum.
Geçen ay Töreli Fikir mecramızda Orhan Alimoğlu imzasıyla “Seyyid Osman Adapazarî Hz.” başlıklı bir yazı görünce memnuniyetim çok daha arttı. Zihnim tekrar sorgulamaya başladı, ulaşılmaz validen aynı mecrada yazı yazılan, aynı duyguların paylaşıldığı, biz yaparız, biz yazarız siz askerlik yapın, siz yalnızca ürün üretin demeyen valiye. İşte böyle!
Ercan Aktan