Filiz TokluTârih

KURDUN DİŞİNE KAN DEĞDİ – 3

-Ermeni İhaneti Yazı Dizisi-

KURDUN DİŞİNE KAN DEĞDİ – 3

-Ermeni İhaneti Yazı Dizisi-

Türk milletinin yüzlerce yıl boyunca uzattığı kardeş eline ihanetle cevap verip, yaptıkları ihaneti, kendi kimlik ve kültürlerini koruma ve bağımsızlık için mücadele etme arayışı diye yutturmaya çalışan insanlık fukarası ermeni topluluğu, bu milliyetçi hareketin temel nedenlerini, vergi yükleri ve Devlet’in sert yönetimi altında ağır baskılarla karşı karşıya kalmak, Devlet’in ayrımcı politikaları ve Kürt aşiretlerinin saldırıları gibi safsatalara dayandırdılar.

Bin yıla yakın Türk töresi tarafından kardeş gibi korunmuş, bizimle aynı hukuki düzeye sahip, ticarette, inançta aynı özgürlüğe sahip bu ruhsuz topluluk, Devletin zor duruma düştüğü günlerde asıl yüzünü göstererek, İngiltere ve Rusların desteğini arkasına alarak doğrudan ihanet etmeyi tercih etti demiştik.

Tarihleri boyunca her fırsatta bize ihanet ettiler.

Millet-i Sâdıka sözünün içini ne kadar hızlı boşaltacaklarını defalarca gösterdiler. Selçuklu döneminde Çağrı Bey ile başlattığımız iyi ilişkilerimize rağmen, ilk fırsatta 1. Mesud döneminde taht kavgasını körükleyip Melik Arap’ı destekleyerek Türk’ü, Türk’e kırdırmak; 1. Kılıç Arslan döneminde özerk devlet ilan edip Bizans ile iş tutmak (Papa VIII. Gregor’un Ermenilere dair sözü bir senet hükmündedir:
“Hiçbir millet, Ermeniler kadar kendi isteğiyle Haçlıların yardımına koşmamıştır.”).

Bizans’ın, Türk’e saldırısına bakarsın ermeni oradadır. Urfa düşer ermeni oradadır. Antakya düşer ermeni oradadır. Anazarba’da kan dökülür ermeni oradadır. Yenildikleri vakit sadakat sözü veren ancak her fırsatta ikiyüzlülüğü dostluk diye yutturup kan dökmekten geri adım atmamış kesif topluluk…

Osmanlı’da da durum aynıdır.

Bizans’tan defalarca aldıkları darbeye rağmen onların uşaklığını yapmaktan geri durmadılar ve yüzyıllar boyunca töreli Türk’ün Devletine kin güderek yaşadılar. Yedi düvelin yıkmak için sıraya girmesine rağmen emellerine ulaşamadıkları için içimizdeki Türk kisvesine bürünmüş ve belli mevkilere gelmiş soydaşlarının da yardımları ve gerçekten kendilerine yardım ettiğini zannettiği haçlının torunlarının her zamanki oyunuyla dostluğunu elde etmeyi başardığı yandaşları ile yaptığı kirli ve gizli anlaşmalar neticesinde yurdun her tarafının yara bere içerisinde kaldığı günlerde eline geçirdiği her şeyle sırtımızdan saldıracak kadar ALÇAK! Genlere sahip sefil topluluk…

Onlarla birlikte yaşadığımız sürece aslında en büyük zulmü ve soykırımı biz gördük. En büyük acıyı biz çektik. Devletin arşivinde bütün kayıtlar ortadadır ve onların boynundaki vebal vesikası olarak bütün dünyanın yüzüne çarpmaya da hazırız.

Bugün Ermenistan diye adlandırdıkları topraklara bakın, Azerbaycan’ın işgal edilmiş topraklarını göreceksiniz. Lübnan’a bakın 200 bin ermeni, Suriye’ye bakın 100 binin üzerinde ermeni. Irakta on binlerce ermeni, İran’a bakın 100 binin üzerinde ermeni göreceksiniz… Buralar kimin toprağıydı?

Buralar da ermeni kimin himayesindeydi? Kendi ihanetlerinin bedeli olarak anayurttan ayrılmasına hizmet ettikleri topraklarda sefil bir halde oraya buraya savrulmaktalar.

Lübnan’dan ve Suriye’den Türkiye’ye sığınmaya çalışanların hepsinin farkındayız. Bir daha bu topraklarda barınma şansları asla olmayacak!

Türk, tekrar Misâk-ı Millî’ye geri dönecek ama ermeniye bir daha ihanet fırsatı verilmeyecek.
Bu topraklarda yaşadıkları sürece bize kan ve gözyaşından başka hiçbirşey getirmemiş olan bu topluluk için Azerbaycan, Karabağ’daki hükmümüz ne ise nüfuz etme girişimlerine vereceğimiz hüküm de aynı olacaktır. Zira bunun için çok önemli sebeplerimiz var. Mevcut Suriye topraklarına, Lübnan’ın savaş koşullarında ilk fırsatta oradaki topraklara da sırt çeviren ermeninin anayurtta varlığı benim milletim için züldür.

Bugün Suriye’de PYD’nin, Türkiye’de ve Irak’ta PKK’nın, İran’da PEJAK’ın ana damarlarını
oluşturanların tamamı ermenidir.

Kü…istan, hayalinin altında Büyük Ermenistan düşüncesi yatmaktadır. Tehcir edildik diye cırlayanların büyük bir bölümü gitmediler. Onlar burada Kürt kisvesine bürünerek sindiler ve 50 yıldır Ülkemi kan gölüne çevirmek isteyen terör örgütlerinin özünü oluşturmaktadırlar.

“Devlet-i Ebed-Müddet” şiarıyla gelecek sayımızda buna değineceğiz…

Filiz Toklu

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu