Mezuniyet Şeysi
Geçenlerde halk otobüsünde bir güvenlikçi abla ile abinin konuşmalarına istemsizce şahitlik ettim. Aralarında tartıştıkları konu dikkatimi çekmedi değil. Bir anda kendimi soru yağmurlarının içinde buldum. Tartıştıkları konu ise garip ama komikti. Hem yandan yandan gülüyor, aynı zamanda belli etmemeye çalışıyorum. Velhasıl kelam, tartıştıkları konu, neden anaokulundan ilkokula geçen çocukların mezuniyet töreniydi. Abla ile abi ironi yapar şekilde, “Hadi üniversite olsa anlarız ama küçücük çocuklara cübbe ve kep almanın ne manası var? Hem küçücük çocuk ne anlar mezuniyetten.” alaycı tavırla ve gülerek anlatınca ben bile gülmemek için kendimi zor tuttum. Otobüsten inince gülerken buldum kendimi; dışarıdakiler “Deli mi ne, neye gülüyorsa artık.” deseler yeridir. Neyse, bir anda eleştiri yağmuruyla kendi iç muhakememle eleştirmeye başladım.
Yahu mezuniyeti anladık, kimisi için anlamlı kimisi için anlamsız birkaç saatlik şey. Ama küçücük yaştaki çocuk ne anlasın mezuniyet töreninden? Kapitalizm ve batılılaşmanın had safhada olduğu bu çağda, şaka değil gerçek bir tanımla, ayakkabısı olmayan köy çocuğunun mezuniyeti kutlaması garip gelmiyor mu? Daha ayakkabısı olmayan köy çocuklarının mezuniyet kıyafeti alması, hem de bir günlük için alması ne kadar adil? Belki oradan gerçekçi olmayabilir ama ayakkabısız gezdiğim dönemlerim olmadı değil. Ki her köy çocuğu illaki ayakkabısız toprağı hissettiği zamanları olmuştur. Evet, artık batılılaşmaya ve kapitalizmin kölesi olduğumuz acı bir gerçek fakat değerlerimizi kaybettiğimiz, merhamet, hoşgörü, sevgi ve saygının yok olduğu bu ahir zamanda köy çocuklarının hayata 1-0 geriden gelmesi sizce ne kadar adil? Ki bizim çağda yaşadığımız ve maruz kaldığımız hal ve hareketlerden yola çıkarken, gelecek jenerasyonun nasıl bir tutum sergileyeceği de aşikâr. Şimdi düşünelim, mezuniyet şeysi ne kadar mantıklı? Veya neye göre, kime göre mantıklı?