Nurmelek ÇelikTöreli Yazılar

Kabullenilen duygular hissisleşir

Nurmelek Çelik

Yürüyordum sadece,  

Ne düşündüğümü ne yaptığımı, hangi kıyıya vurduğumu bilmeden yürüyordum.  

Belki yaşadıklarıma, belki de yaşanmışlıklarıma bir türlü kabullenemediğim hayatıma doğru yürüyordum.  

Bazen yalnız, bazen beyhude olmuş kalbimle yürüyordum.  

Kimi zaman sisli, kimi zaman çamurlu yollarda yürüyordum. 

Hayatın soğuk rüzgarları bazen etrafımı sararken, kalbim bazen anlamsız bir çaba içindeymiş gibi atıyordu.  

Kabullenemediğim gerçeklerle yüzleşerek, adeta beyhude bir çaba içindeydim.  

Ama yine de yürüyordum; çünkü konu sadece yürümekte değildi. Konu, zorluklara rağmen dimdik ayakta durup yürümekti… 

Bir an yanımdan eksiltmediğim kalemim ve not defterimle hayata doğru yürüyorduk. 

Yazarın silahı kalemdir, derdi babam. Ne de doğru söylemiş. 

Kalemdir içimizdekileri beyaz sayfaya döken. 

Bazen simsiyah olan sayfam, bazen de mavinin, kırmızının, yeşilin farklı tonlarıyla şölen yapıyordu adeta. 

Ama işte her gecenin bir karanlığı olduğu gibi sabahı da elbet yakındır… 

Peki, sizce bu içe çöküşü kabullenmek nasıl bir fikir? 

Evet, zor değildir kendimizle yüzleşmek, kabul etmek, bazen doğrularımızla, yanlışlarımızla ilk kendimizi sonra da hayatımızda gelişen bazı olayları kabul etmek gerek.  

Kabul edince her şey değişir. Ama kabul etmek, boyun eğmek değildir. Kabul olduğu gibi görmek eylemidir. Herkes kendine hak olmayan eleştiriyi yapabilir veya yorumu yapabilir, fakat kimse düşünmez içimizde kopan fırtınaları, kıyıya vuran içimizdeki düğüm düğüm olan yosunları. Herkes eleştirmeyi, yorum yapmayı hak bulur kendinde. Kimse sevmez kimseyi olduğu gibi. Ya işine geleceksin ya da işleyişine. 

Geçenlerde bir söz okumuştum: “Sonra, kendimi her şeye hazırladım. Susmanın devamı yoktu çünkü gitmiyordu… Kabullendim… Bitti…” sözü aslında her şeyi anlatıyordu. 

 

Nurmelek Çelik 

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu