Ahmet ÖzdemirTöreli Yazılar

MÜSLÜMAN KADININ KURTARILMAYA İHTİYACI VAR MI ?

Bir Kitap Tahlili

MÜSLÜMAN KADININ KURTARILMAYA İHTİYACI VAR MI?

Güzeli Kurtarmak yazısının bir devamı olarak görülebilir bu yazı. Güzelin Müslüman, Müslümanın da güzel olduğunu biliyoruz. Bundan hareketle Lila Abu Lughod’un Müslüman Kadının Kurtarılmaya İhtiyacı Var mı? (Ketebe Yayınları, 2021) kitabı odaktadır. Hem medenileştirme misyonunun (Mission civilisatrice) hem de yanlı ve genelleştirici düşünme tekniği olan oryantalizmin, kendilerini kadın üzerinden söylemsel düzende yeniden kurgulamasını; betimlemesi suretiyle kitabın önemi biraz daha artmıştır.

Çokça zikredilmeyen ve fakat Amerikan kamuoyu için önemli bir anıştırma olan WASP (Beyaz-Anglosakson-Püriten) “beyaz adamın yükünü” – Rudyard Kipling’in bir şiiridir ve medenileştirme misyonu altında beyaz adama önemli görevler yükler, bu görevi sanki Tanrı adamıştır onlara- taşıması itibariyle küresel kamusal meselelerde söz sahibi olmayı daima hak görmüş uzman, entelektüel veya gazeteci kılığındaki kişilerdir. WASP olanların belirgin niteliği WASP olmayanlar hakkındaki tartışmalarda yukarıdan seslenen, tek taraflı konuşan ve korunaklı bir mevziden içeriden seslenen kişiler olmasıdır. Bu nitelikler ziyadesiyle WASP olmayanların sözünü bastırır ve onların konuşmasına izin vermez. (Bu konuşma, söylem ve iktidar meselesini daha iyi anlamak için Hintli Yönetmen Satyajit Ray’ın 12 Dakikalık kısa filmi Two (İki) izlenebilir.)

Müslüman Kadının Kurtarılmaya İhtiyacı Var mı? kitabı WASP olanların veya beyaz kadının ya da beyaz erkeğin, kahverengi kadını kahverengi erkekten kurtarma arzusuyla bizlere bir kez daha yeni bir söylemin inşa edildiğini gösterir. Kurtarma edimi veya operasyonu oryantalist dogmalara çok benzer, hatta sömürgeciliğin medenileştirme misyonunun bir devamıdır. Doğu yine yoksunlukların ve özgürlüklerin yaşanmadığı bir yer olarak işaretlenir. Üstten bakış kendi korunaklı merkezinden nazar eder, tüm bakış Doğu’nun üzerindedir. Böylelikle Doğulu bir özne olan Müslüman Kadın bu bakış altında nesneleştirilir: Kurtarılması gereken, özgürlüklerle donatılması gereken, seküler bir hayat tarzı içine alınması gereken.

2001 yılında Obama’nın Afganistan’dan çekilme kararı Amerika kamuoyunda çekilmenin nelere yol açacağı konusunda bir tartışma yaratmıştır. Bu tartışma hepimizin yakından bildiği burnu kesilmiş bir Afgan kadının TIME dergisi kapağında yer almasıyla oldukça alevlenmiştir. Esasında bu fotoğraf sırf bu fotoğrafları çekmesi için görevlendirilen birçok kişiden biri olan Judie Bieber’in eseridir. Görevlendirilen bu kişilerin elde ettiği görüntüler Batı’nın Doğulu kadına ilgisini bu bağlamda imajinatif ve kültürel kılmıştır. Görüntüler milyonlarca insanın ABD ve Batılı müttefiklerinin elinden ölmesini gizlemesinin de bir yolu olmuştur. Hatta Amerika kamuoyu bu katliamlardan daha çok Taliban’ın elinden “kurtarılmış” Peştun Kadınlarının neden hala burkalarını çıkarmadıklarını merak ediyordu. Oysaki peştunlu kadınların giydikleri burka evinin kadını olduğunu gösteren ve toplumsal bir tabakadan geldiğinin işareti olan bir simgeydi. Bu kültürel saiki şöyle de ele alabiliriz: Batıda resmi bir toplantıya veya davete kot şortla gidildiği takdirde ayıplanmanız kaçınılmazdır.

Batının kurtarma operasyonu örtünmeyi kendi seküler hukukları çerçevesinde düşünüp din üzerinden kavramaları olmuştur. İslam’a hiç suç atmadan ama cümlenin ortasına bir ama getirilerek kurtarma nesnesi olan kadın özgür kılınmaya çalışılır. Kurtarma edimi ayrıca evrensel düşünce gibi süslü fakat buyurgan tavrıyla ve feminist ideolojinin ilkeleriyle devam eder. Ancak kurtarma hep dışarıdan bakar nesnesine, kendinde neler olup bittiğiyle ilgilenmez. Sözgelimi kadınlar Batı coğrafyalarında tüm haklarını elde etmiş gibi davranılır ama ABD’de gebelik ölüm oranlarının İtalya’ya kıyasla çok yüksek olduğu, İskoçya karşısında ise şoke edici olduğu tartışılmaz. ABD’de her 6 kadından birinin tecavüze uğradığı, aile içi şiddet meselesi veya Irak ve Afganistan’dan dönen askerlerin eşlerini öldürmeleri de hiç tartışılmaz. ABD’nin dünyaya ihraç ettiği ve kadınları köleleştirdiği porno sektörün de kurtarıcılar tarafından hiç bahsedilmez ve insan hakları ölçeğinde ele alınmaz.

Kurtarma ediminin başka bir varyantı ise ucuz kurgu dışı romanlar ve töre cinayetleri üzerindeki tartışmadır. Ucuz kurgu dışı romanlarında karakterin öznel deneyimleri, sapkınlıkları, kişisel tatmini ve saplantılı arzuları bütün bir kültüre yayılır. Bu da genelleştirici bir oryantalist tekniğidir. Bu kurgu dışı kitaplarda töre cinayetleri sıradanmışçasına anlatılırken erotik olayların geçtiği bölümler ise oldukça heyecanlı anlatılır.

Bu bakış ve kurtarma operasyonları oryantalist dogmanın ve medenileştirme misyonun devamı niteliğindedir. Dikkat etmemiz gereken budur ve bu anlatıların, söylemlerin bireysel sapma ve hastalıklı ruh halleri olarak el alınmayıp örüntülü bir düşünce sistematiği olarak nesneleştirilmiş bize uzaktan ve üstenci bir bakışla yansıttıklarını hatırlamamızdır.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu