TÖRELİ EDEBİYAT
Adalı Kadın Yazarlar ve Töreli Akademisyenlerin program akışından zihnimizde kalanlar:
18 Mayıs Cumartesi günü, Türkiye Yazarlar Birliği Bolu Şubesi Töreli Fikir Edebiyatı’nın güzide sancaktar yazarları ve akademisyenlerini tadına doyulmayan, verimli ve hacimli bir program ile ağırlamaktan müşerref olduk.
İnsan olmanın, edebiyatçı olmanın, yazar olmanın, eğitimci olmanın, en önemlisi sahip olunan ilmin hakkını iade edebilme nasibine nâil olabilmenin vücûd bulmuş hocalarına şahitlik ettik.
…
Doç. Dr. Abdülkadir Dağlar;
Bismillâhirrahmânirrahîm…
Elhamdu lillâhi rabbil‘âlemîn…
Vessalâtu vesselâmu ‘alâ resûlinâ Muhammedin ve ‘alâ âlihî ve ashâbihî ecma‘în…
Târihî Türkçe’de “yaratmak, türetmek” anlamlarındaki “törütmek” fiilinden türemiş olan “töre”, esâsında “Allâh’ın yaratma ilkesi” ya da “varlığın yaratılış ilkesi” anlamlarına gelmektedir… Halk ağzında “köklü, aslına uygun, doğru dürüst” anlamlarında kullanılan “töreli” kelimesi ise bir sıfat olarak, tabîî ve beşerî tüm sâhalarda olduğu gibi ilim, fikir, san‘at ve edebiyâtta “insânı, nereden geldiği ve nereye döneceği hakkında tefekkür ettiren” ilmî, fikrî tüm ameliyeler ile şifâhî, kitâbî, bedî‘î tüm faâliyetleri nitelemektedir.
Törenin, hakikati ve hakikat alanını ifade ettiğini, kendi alanı olan divan edebiyatı ve töreli arasında köprü kurarak, yitip giden ananeleri yakalama derdini taşıdıkları için bir araya geldiklerini buna bağlı olarak da töreli edebiyatçılar ile sürekli okumalar gerçekleştirdiklerini, Ahmet Yesevi’den bu yana gönül birliğinin, edebiyat ve dil amacının “Töreli” olduğunu vurguladı.
Doç. Dr Erhan Çapraz; Törenin sadece millî olarak tanımlanamayacağını, onun ilâhi ve nebevi söze de dayandığını, sözlü kültürde kitap deyince yalnızca Kur’anı Kerimin kastedildiğini ve ona çok büyük bir hürmet gösterildiğini gönüllerimize nakşetti. Tarihte beş tane Karacaoğlan olduğuna, bir dönem kendisine iftira atılırcasına, “her güzeli sevip peşinden gittiği” iddiasının ortaya kasıtlı atıldığına ve bunun çok haksız olduğuna temas etti. Halk şairimizin mânevi, ilâhi sevgisinin Karac’oğlanın kendi şiirinden;
“Karac’oğlan der ki, ismim öğerler
Ağı oldu yediğimiz şekerler
Güzel sever diye isnad ederler
Benim Hak’tan özge sevdiğim mi var?” mısralarıyla, delillerini bizlere aktardı.
Doç. Dr Özgür Çark; Sakaryalı olan hoca, töreli fikriyatın ve edebiyatın; insanımızı her alanda kuşatması gerektiğini, madde değil mâneviyat temelli yaşamanın gerekliliğini, kadîm töremizden beslenen şifâhî ve kitâbî müktesebâtımızın izleğinde yönetim, eğitim, iktisâd, siyâset, iletişim, şehircilik gibi beşerî ilimler ile edebiyât, mûsıkî, mîmârî, hüsnihatt, sinema gibi san‘atlara dâir fikirlerin töreli bir yorumlayışla tartışılıp sunulduğu yazıları bir çatı altında okuma imkânı sağlayan bir mecrâ olduğunu dile getirdi.
Doç. Dr. Ertuğrul Karakuş; Gönlümüzde yeni ufuklar açacak bir kısa edebiyat tarihi sunumunun ardından kimlerin töreli edebiyatın içinde olduklarını sıraladı. Bir dönem, klasik edebiyatın ve kültürünün tamamen yok sayılmasının hata olduğunu da belirterek Garip Hareketinin, özden tamamen ayrı başladığını, irfanı, hikmeti, genel ahlakı yansıtmadığı için tamamlanamadan yok olduğunu,
İsmail Gaspıralı’nın da söylediği gibi; “Dilde, Fikirde, İşte Birlik” temasının esas olduğunu ifade etti.
Dr. Öğretim Üyesi Nuh Uçgan; Aynı dili konuştuğumuz halde anlaşamadığımızı, bunun âlemi İslamda daha derin bir yara olduğunu ifadeyle, Gazze vehametine temas etti. Kültüre giren yabancı etkilerle akidenin zedelendiği tarihlerden bahsederek, birleşmemiz gerektiğini, büyük bir derdimiz olduğunu bizlere hatırlattı.
Eğitimci-Yazar Mustafa Süs; espirili yöneticiliği ve hem dakik, hem rakik tespitleriyle programa ahenk kattı. “Niyet hayır âkıbet hayır” düstûrundan hareketle çıkılan bu yolda azim ve gayret bizlerden, tevfîk ve inâyet ise Cenâb-ı Hakk’tandır.” İfadeleriyle programı özetlemiş oldu.
…
Program sonunda; Meşhur tahinli ve cevizli kabak tatlımız, dartılı keşkek, sarma ile misafirlerimize töreli ikramda bulunduk.
Töreli aş üzerine sohbetimiz ikram sırasında devam etti.
Kıymetli misafirlerimiz;Adalı Kadın Yazarların emektar ve vefâkar yazarları: Cevriye Oymak,
Elif Yıldız, Filiz Toklu, Gülhan Yılmaz, Gülsen Yıldız, Hatice Meraklı, Selma Meriç, Şükran Özmert, Yadigâr Ataman’nın töreli misafirperverliğinden çok memnun kaldıklarını bildirerek, İl Halk Kütüphanesinden ayrıldılar ve şehri gezdiler. Bolu’ya davet edilmemiz yanında selamet ve letâfet temennilerine de ayrıca onure olduk.
…
Şahsımında yazıları olan; “torelifikir.net” adresinden, Töreli hocaların yazılarını okuyabilir ve bilgi edinebilirsiniz.
Töreli’ce selâm ve muhabbetle….