Çağların Ruhu Hasta
Geçmişte hatta asırlar öncesinde yazılan kitaplara baktığımızda çağın ileri gelenlerinden duyduğumuz sözlerden biridir;
Çağımızın ruhu hasta, cümlesi…
Her çağın getirdiği hastalıklar vardır.
Çok eskiye gitmeye gerek yok…
Televizyon yokken insanların yaşam tarzları televizyon evlere girmeden önceki yaşam tarzına benzemiyordu.
Evlere televizyonlar girmeye başlayınca aman Allah’ım dedik.
Kimisi evine televizyon almadı ev halkını televizyondan korumak için kimisi de kaç gün sürecek ki bu direnme diyerek hemen teslim oluverdi gücü televizyon almaya yetiyorsa…
Dolayısıyla televizyon girdi evlere.
Çocuklar derslerden çok televizyonla ilgilendiler. Ebeveynler de çocuklarıyla ilgilenmeyi bırakıp televizyona odaklandılar.
Televizyon neyi götürmesi gerekiyorsa insanlardan onu götürdü.
Engel olabildik mi? Hayır!
Şimdi de akıllı telefonlar girdi hayatımıza.
Herkesin muzdarip olduğu bir konu…
Hem de akıllı telefonla yazarak muzdarip oluyoruz akıllı telefon istilasına.
Bir ara bir olaya şahit olmuştum:
Yolda yürürken elindeki telefona bakan bir insanın direğe çarpmasından sonra çarpan şahsa demedik laf bırakmayan arkadaşım biraz sonra kendisi de yoldaki bir başka insana çarpmıştı telefonuna bakarken.
Biz böyleyiz.
Kendimizden başkası kurallara uysun isteriz, kendimizden başkası iyi, doğru, güzel insan olsun isteriz.
Kendimize de toz kondurmayız.
Bunun nedenini herkes bilir. Kimsenin de akla ihtiyacı yoktur zaten.
Demem o ki…
Akıllı telefon istilasından da kurtulacağız televizyon istilasından kurtulduğumuz gibi.
Bu çağ geçince bir başka çağda daha büyük tehlikeler bizlerin çocuklarını bekliyor olacak.
Bize düşen en az zararla bu hengâmeyi atlatmak.
Çocuğuna telefona bakma demeye günümüzde kimsenin hakkı yok.
E bu durumda ne yapalım, telefonlara teslim mi edelim çocukları?
Hayır tabii ki teslim etmeyelim ama evde çocukların olduğu saatlerde elimize telefon almayarak biraz da olsa çocukları telefonsuz zamanlara ikna edebiliriz.
Ya da telefonlarını sürekli kontrol edebiliriz.
Ya da telefonlarından zararlı gördüğümüz uygulamaları silebiliriz.
Ya da kitap okuyarak çocukların da okumalarını sağlayabiliriz.
Son cümlemi dikkate almayacağınızı bildiğim halde yazdım.
Kusura bakmayın!