Nurmelek ÇelikTöreli Yazılar

Z kuşağından Z kuşağına 2

Yine yazıya başlamadan önce, yazacağım bu nahoş kelimeleri sarf etmemek için çok çaba gösterdim. Ama yazarken, bilhassa kalemi kırarcasına, adeta kendi bulunduğum jenerasyonu yerden yere vurmak için can atıyorum. 

Hangi birey kendi kuşağını, kendi bulunduğu toplumu eleştirmek ister ki? Lakin ben eleştirirken adeta utanıyorum. 

Şunu da merak etmiyor değilim: Acaba bu yazıyı okuyan bir genç arkadaşım dönüp kendisini sorgular mı? Ya da bu yazıyı okumak için sabahtan akşama kadar girdikleri sosyal medyayı bırakıp bir dakikalığına bu yazıyı okur mu? 

Bu sorular bir yana.

Yunus Emre’nin bir sözü vardır: “İlla edep, illa edep.” 

Öncelikle edepten başlamak gerek. 

Edebin en kısa öz haliyle, kişinin toplumsal kurallara, saygıya, nezakete ve ahlaki değerlere uygun davranışları sergilemesini ifade ediyor. Peki biz bu toplum kurallarını ne kadar taşıyoruz? Bizler saygı, nezaket ve beraberindeki toplumsal değerlerimize ne kadar özen gösteriyoruz? Bu soruları genç arkadaşlarıma, belki kulağa komik gelecek ama, dünyadaki yeni nesle bir megafonla sormak isterdim. Alacağım cevapları da merak etmiyor değilim ama bugün gördüğüm bir olay karşısında kendimi zor tuttum diyebilirim. Artık sadece kalemimle savaşabiliyorum; istediğin kadar münakaşaya gir, yine haksızsındır. Lakin kalemim benimdir, benim düşüncemdir, neticede benimdir. 

Metrodayız, yine her zamanki gibi kalabalık. İnsanlar işten çıkmış, bilhassa yorgun gözler, bitkin bedenler. Kimi müzik, kimi kitap, kimi ise göz dinlendirdiği bir metro yolculuğundayız. Lakin böyle gözleri kanatan, kulakları sağır eden konuşmalar ve görüntüler varken, bunun beraberinde rahatsız olan bir toplum sizce bu uygunsuz hareketleri ne kadar hak ediyor? Ve değerlerimizi hiçe sayan avuç kadar iki genç bireyin buna ne hakkı var? Sadece tek merak ettiğim: Toplu taşımada uygunsuz hareketlerde bulunan gençler, ailelerinin evinde de ya da babasının veya annesinin gözlerinin önünde uygunsuz hareketlerde bulunuyorlar mı? Ya da yaptıklarının ne kadar doğru olduğunu düşünüyorlar? Bunları merak ediyorum açıkçası. 

Ama alacağım cevap aşağı yukarı “Özgürüz, sana ne? Sorgulamak sana mı kaldı?” vs. gibi anlamsız cevaplar olacaktır. Gerçekten cevap böyle mi olmalı? 

Özgürlük kendini salmak mıdır? 

“Sana ne?” demek bu kadar kolay mıdır? 

Özgürlük bir toplumun değerlerini elinin tersiyle itmek midir? 

Özgürlük başkasının özgürlüğünü kısıtlamak mıdır? 

Özgürlük nedir?

Nurmelek Çelik

 

İlgili Makaleler

Bir Yorum

  1. Canım Nurmelek, özgürlük adı altında insanların edepsizleşmediği günlerin bizleri en kısa sürede bulmasını temenni ederek ,kaleminle sadece kendi içini değil bizlerin de içini bu kadar güzel döktüğün ve bir şeylerin değişmesi gerektiğinin farkında olduğun için çokca teşekkürlerimi iletmek istiyorum kalemine sağlık bir sonraki yazın için heyecanla bekleyişteyim ❤️

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu