Felaketi Çağırıyoruz
Deprem bölgesine 2.gidişimizde Adıyaman’da bir çadırda kimsesi olmayan yaşlı bir teyze;
➖” Kızım bu insanlığın başına büyük bir felaket gelecek bu gidişle” dedi.
Tabi ben deprem gibi bir afattan sonra teyzenin halâ daha büyük neyi anlatmak istediğini merak ederek sordum.
➖”Kızım koronada hepimiz çok korktuk. Ölüm kapımıza gelince hepimiz iyi insan olacağız dedik. Ama unuttuk o günleri. Sonra seller, yangınlar oldu. Baktık sadece.
Ardından 1 dakikada şehirler yok oldu. Eski kavimlerde bu kadar insan olmadığı halde o kavimlerinin yok oluşunun dehşetini anlatır Kur’an.
Depremin üzerinden iki ay geçti ve insanlara bakıyorum da hala umursamaz bir haldeler.
Mal biriktirme hırsı sarmış herkesi.
Kimsenin bir şeyden ders çıkardığı yok.
O eski kavimlerin helak olma sebeplerinin hepsini şimdi aynı anda yaşıyoruz.
Firavun’a onca ikaz geldi ama inat ederek iman etmedi.
Korkarım ki Allah bizi daha kötüsüyle sınayacak.” demişti
Ah teyzem…
Ariftir Anadolu kadını.
Fuhuş evlerden sokaklara taştı.
Kafelerde eş değiştirme partileri yapanlar,
Otobüslerde direk dansı yapanlar,
Legebeteli olduğunu göstermek için sıraya girenler,
Faizciler,
Dolandırıcılar,
Şirkçiler,
Satanistler…
Zulüm yapanlar…
Allah’ım içimizdeki beyinsizler yüzünden bizleri helak etme.
Bizlere toplumu düzeltecek basireti ver
Safiye Çetinkaya
Elhak çok doğru. Allah hepimize basiret ve şuur versin inşaallah..