Tahsin AkdumanTöreli Yazılar

HÜR OLMAK

HÜR OLMAK
Her işe “Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla” başlıyoruz.
Ezelden ebede her türlü hamd ve övgü, şükür ve minnet, alemlerin Rabbi olan Allah’a mahsustur. Efendimiz Muhammed’e (a.s.m.), onun bütün al ve ashabına salat ve selam olsun.
Günde beş vakit namazda okuduğumuz “Fatiha Suresi’nde” Allah cc. “ Ancak benden yardım dilenir ve yalnız bana ibadet edilir” buyurmaktadır.
Allah’tan başka hiç kimseye kul olmayız. Büyüklerimiz, üstatlarımız, ağabeylerimiz, hocalarımız vs olabilir. Sözleri hakka uygunsa dinlenebilir, dediklerine uyulabilir. Ancak ona kul köle olunamaz.
Herkesin meşrebi, mektebi, cemaati, tarikatı, ekolü, tarzı olabilir. Fakat bu mensuplar sadece benim gittiğim yol haktır, diğerleri yanlış diyorlarsa biz onlarla yokuz. Yol veya ekolün sahibi İhlas risalesinde dendiği gibi “Mesleğim haktır” yahut “daha güzeldir” diyebilir. Yoksa başkasının mesleğinin haksızlığını veya çirkinliğini ima eden “Hak yalnız benim mesleğimdir” veyahut “Güzel sadece benim meşrebimdir” diyemez. Birinci düsturumuz; “Amelimizde rıza-yı İlâhî olmalı. Eğer O (Allah cc) razı olsa, bütün dünya küsse ehemmiyeti yok. Eğer O kabul etse, bütün halk reddetse tesiri yok. “
İnsan hizmet yolunda ilerlerken hizmetin şevkine kapılıp hocasına, abisine, şeyhine insanüstü vasıflar ve manalar yükleyebilmektedir. Onların bazı hal ve sözlerini dünya üstü veya alemler üstü algılayabilmektedir. Ehlisünnet inancımızda olan, Kuran ve sünnete göre olan inanç öncelik prensipleri yerine, hocasının sözü ve fikri öne geçebilmektedir. Maalesef bugün olan bunlardır. Bu gibi halde olanlara söyleseniz bu durumlarını kabul etmezler. Bu da, meslek yolları ve cemaatler arasında rekabet ortamında halkta ayrılık ve düşmanlıklara sebep olmaktadır.
Bu gibi yanlışlıkların önüne geçmek aklın, fikrin hür olmasından geçmektedir. İmam Şibli ‘nin dediği gibi; ”Hürriyet, kalbin hür olmasından başka bir şey değildir.”
İslam’da cemaatle beraber olunması emredilmektedir. Ümmetin yetmiş üç fırkaya ayrılacağı birisinin kurtuluşta olduğu beyan edilmektedir. Cemaatle beraber olacağız. Beraber yaşayacağız. Liderlerimiz olacak. Onları destekleyeceğiz. Ama onların hareketlerini İslam’a göre değerlendirerek kontrol edeceğiz. Yanlış yolda gittiklerinde onlarla beraber olamayız. Asla fikri köle olmayacağız. Çünkü Allah (cc) herkese akıl ve fikir verdiğini herkesin kendi yaptıklarından sorumlu olduğunu beyan etmektedir.
Hocası, abisi, büyüğü dünyevi veya siyasi görüşlerinde yanılabilir. İnsan zaten fikir ve düşüncelerinde her zaman yanılabilen kusurlu bir varlıktır. Ancak insanın fikirleri zaman ile taşlaşıp yıkılamaz hale gelmektedir. Yolunun büyüklerine ulu bir makam veya manevi bir mevki düşünerek yanılmaz addetmek ona fikren köle olmaktır.
Hele particilik veya siyasi görüş ayrılıkları yüzünden pek çok Müslüman fasık bir yandaşı yüzünden imanlı bir kardeşini kırabilmektedir.
Kuvvet hakta ve adalettedir. İslam kardeşliğindedir. Kötü düşünceleri, nefsi duyguları art niyetleri bırakıp birliğimizi bozmamalıyız.
Niyazi-i Mısri; “ Yıkıldı kala-i fikrim. Yapıldı dini imanım.” Ne güzel söylemiş.
Hürriyet dünyadaki en önemli şeydir. İnsan, ancak Allah’a kul olur. Kimse kimseye hürriyetini vermesin.
Hele aklını hiç vermesin.
Sonsuz selam ve sevgilerimle, haftaya kadar hoşça kalınız.
Tahsin Akduman-13.12.2023

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu