95. Haftasında Türkiye Yazarlar Birliği Bolu Şubesi Töreli Türk Edebiyâtı Okumalarında bu hafta, Düzce Üniversitesi Eğitim Fakültesi
öğretim üyesi Prof. Dr. Fevzi Karademir’in “Medeniyetimizin Kurucu Metinlerinden Değer Aktarımı Üzerine” konulu musâhabesiyle devâm etti.
Fevzi Karademir sohbetinin başında bu bir ders değil dert paylaşımı olacaktır, dedi.
Medeniyet kültür arasında ilişkiye değinen Karademir,
Her milletin kültürü olabilir ama her milletin medeniyeti olamaz, diyerek Medine şehrine dikkat çekti.
Karademir,
İslâm medeniyetine baktığımız zaman, İslâm medeniyeti iman üzerine oturmuştur, dedi.
İmamın evreleri birbiriyle bağlantılı olmak zorundadır. Allah’a inanan Allah’ın ayetlerini bize aktaran Peygambere inanmıyorum, diyemez.
Müstakim insan hakkında bilgi veren Karademir ;
”İffetli, şecaatli olmak yetmez, doğruyla yanlışı da ayırt etmek gerekiyor.
Hikmet, kendine yüklenen anlamın farkında olmaktır.
Sırat-ı müstakim üzere olan insan, Allah’tan gerektiği şekilde korkan ve herkesin kendisinden her konuda emin olduğu insandır.
Batı medeniyetinin temelinde kan, gözyaşı, kölelik vardır.
O müthiş binaların altında kölelerin alın teri vardır.
İslâm medeniyeti, hakkı esas alır, Allah rızası taşımayan hiçbir amel yoktur medeniyetimizde.
Hayatımıza anlam veren bizi biz yapan ne varsa hepsi değerlerimizdir.
Batı dünyasının kalbi haline gelen Vatikan’da sergilenen sanat eserlerinin özü şehvettir!
Bizim medeniyetimiz değerlidir ve bu değer geleceğe aktarılmalıdır.
Değer aktarımında mevcut duruma baktığımızda, eğitimin paradigması insanı nasıl tanımlıyor, neyi amaçlıyor, nereye sevk ediyor? sorularını soruyoruz ve aldığımız cevap içler acısı.
Öğretmenlerimizde, isteksizlik, değerin önemine inanmayan, yaşantısı ile çelişen söylemler var.
Ders anlatan hocalar derslerinde oldukça sıkıcı olduklarından gençler derse girmek istemiyor.
Allah’a ahirete imanı olmayan bir gencin gideceği yer ölümdür.
Gençlerin Allah’ı öğrenmesi şart, onlara ahiret bilinci aşılamak şart.” dedi.
Toplumun fotoğrafını çekmek için de Üstad Necip Fazıl’ın Muhasebe adlı şiirine dikkat çekti.
Yunus’tan dizeler okunan sohbet soru cevap şeklinde sona erdi.