Büşra KartalTöreli Yazılar

Gençler ne istiyor?

Bu zamana kadar hep gençlerden istenilenleri dinledik. Bu sefer soru farklı; Gençler ne istiyor?

Öncelikle ezbere sistem hiçbirimize fayda etmiyor, sınav için ezberlediğimiz bilgileri sınavdan sonra tekrar etmezsek aklımızda kalmıyor. Bir film izlediğimizde nasıl her sahnesi aklımızda kalıyorsa, dersler de o kadar akıcı, o kadar görsel hafızaya hitap edilebilir olmalı. Üniversite sınavına 4 yılın bilgi birikimini toparlayıp giriyoruz, 18 yaşındaki bir birey daha o yaşta kendi hayatını büyük ölçüde etkileyebilecek kararlar vermeli mi? O zamanki heves ile gençlerin çoğu şu an istemedikleri meslekleri yapıyorlar. Gençler için yeteneklerini komple keşfedebileceği kurslar açılsa, herkes neyi yapıp neyi yapamayacağını orada keşfetse çok iyi bir gelişim olur diye düşünüyorum. Gençlerin eski yıllara oranla artık özgüveni daha düşük, anksiyetesi zirvede. Anksiyete ve stresin yaygınlığının değerlendirildiği bir araştırmada, üniversite öğrencilerinde depresyon, anksiyete ve stres düzeyleri sırasıyla %27,1 %47,1 ve %27 olarak tespit edilmiş ve kadın öğrencilerde anksiyete ve stres puanlarının daha yüksek olduğu belirlenmiştir. Çünkü dayatılan algı erkeklere nazaran kadınlarda daha fazla. Lise zamanlarında belki de rehberlik hocasına danışan öğrencilerin eline ders programı verip yollanmasaydı bir nebze de olsa kendini önemli hissedebilirdi gençler.

Gençler okulda çok mu yoruluyor ki? Ne yapıyorlar alt tarafı ders dinleyip oturuyorlar bu yorucu bir şey mi? Sorularıyla sık sık karşılaşılıyor, öncelikli olarak bu soruları bir rafa kaldırmamız gerekiyor. Gençler okul çıkışı otobüste oturdukları sıra bu soruları aklından geçiren insanlar vardır. Büyüklerimize tabii ki yer veriyoruz, ancak verilmediği zamanda gençler dünyanın en kötü insanıymış muamelesini de görmek istemiyoruz. Gençler artık fikir beyan etmekte çekingen ve konuşma korkuları var. Ders esnasında ona yöneltilen bir soruyu günlük hayatında yöneltilse cevaplayacak bir öğrenci kendini strese sokup o soruyu cevaplayamıyor. Bunun sebebi nedir sizce? Ona hiç soru yöneltilmemiş olması mı, geçmiş zamanda zorbalıklara maruz kalması mı, yoksa öğretmenden çekincesi mi? Bu her öğrencide farklılık gösterebilir.

Yine yapılan bir araştırmaya göre öğrencilerin en fazla sınav kaygısı, uyku sorunları, depresyon, yalnızlık ve kendini anlama ile ilgili sorunları yaşadıkları görülmekte. Ebeveynlerin çocuklara sevgiyi küçüklükten beri çok fazla göstermeleri gerektiğini düşünüyorum, göstermeliler ki gençler çocukken göremediği sevgiyi büyüdüğünde yanlış insanlarda aramasınlar. Şiddet hiçbir şeyin çözümü değildir; çocuklara şımartılmayacak kadar ilgi göstermek, şiddetin asla bir bir çözüm yolu olmadığı evlerde büyütmek çok önemli. Gençler çok emek vererek, büyük keyifle okuyarak öğrendiği mesleklerini maalesef ki yapamıyor. Şu an birçok genç kendi mesleğini yapamayıp başka bir işte çalışmak zorunda kalıyorlar. Öncelikli olarak gençlere değer verme işi burada başlıyor. Biz bunlara şahit oldukça motivasyonumuz düşüyor, emeklerimizin karşılığını alamayacak mıyız düşüncesi beliriyor her geçen günde.

Biz çok şey istemiyoruz aslında. Biz; bizi anlayan insanlar istiyoruz. Biz dünyayı değil, dünyayı keşfetmek istiyoruz.

Büşra Kartal

 

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu