Türklerde proje tâ kadim destan devrine kadar uzanır. Zira tüm destanlar bize cihan hâkimiyetine dönük büyük bir proje sunar. Bunlar aslında sadece bir proje de değildir. Gerçekleşmiş veya gerçekleştirilmiş büyük projelerin de zamana ve zemine göre ihdasıdır. Yani Türk, gerçekleştirmediği şeyin projesini asla yapmaz. Bilir ki hâkimiyet yalnızca Allâh’a (C.C.) aittir. Bu yüzden kendi hâkimiyetini de O’nun (C.C.) için kurmaya çabalar. Ve bundan da hiçbir çıkar veya karşılık beklemez…!
Kelimenin Fransızca “projet”ten geldiği düşünülürse herhalde projeye dönük çalışmaların da Tanzimat’la birlikte, Batılılaşma serencamımızın bir parçası olarak doğduğu rahatlıkla kabul edilebilir. Zira bunlar tüm rejime dönük çalışmaların tesisinde de görüldüğü üzere genellikle Batı’yı ve Batı’nın ilmî usullerini kendilerine temel alır. Bu yüzden de çoğu zaman içi doldurulamaz. Çünkü sûretâ vardır, fakat sîrete tevaffuk etmez. Bunlarda sadece maddî kaygılar ön plandadır. Bunlar maneviyâtı her zaman ikinci plana atar. Bu bağlamda bunların başarısı da kabul edilip edilmemesine bağlıdır.
Hâlbuki insan, bu dünyada daima bir proje dâhilindedir. Bir şeyleri üretip tüketmediği tek bir günü yoktur. Hatta uyurken bile bunu tefekkür ve tezekkür eder. Çünkü Rabbü’l-âlemîn, onu böyle yaratmıştır. Proje için sadece kendini keşfetmesi yeter de artar bile…
Lisânımızda projeye hâlâ adamakıllı bir karşılık verilememiş olması ise tam bir garâbettir. Çünkü projeden murâd edilen şey bizde biraz önce de belirttiğimiz üzere insanını kendini keşfi değildir. Kendini keşfedemeyen Rabbini nasıl keşfedebilir ki! Bu yüzden proje bir keşif yolculuğu olmalıdır. Mesela Amerika’yı görmek için yapılan bir proje, asla proje ol/a/maz! Olsa olsa yine ilginçtir Fransızca bir kelime olan “turistik” bir seyahat olur. Bundan ne çıkar? Sadece projeyi yapana bir çıkar…
Ne diyelim; bu çıkar elbet bir gün sizden de çıkar!
Hülâsa efendim, proje sadece basit veya karmaşık bir projeden ibaret değildir. Var olanın üzerine kurulur! Var olandan da asıl Var Olan’a ulaşılır. Dolayısıyla bundan varlık devşirmek âdemoğluna asla yakışmaz. Bu böyle biline…