Rabbimizin bize lütfusun
Bütün ayların en hayırlısısın
Senin günahların affısın
On bir ayın sultanısın
Hoş geldin Şehr-i Ramazan
Geldi on bir ayın sultanı
Geldi ruhumuzu besleyen o güzel ay
Ne kadar çok özlemişiz ne kadar çok hasret kalmışız. Sanki yıllardır yolunu gözler gibi mutluyuz ramazanın gelişine. Sahura kalkarken bir de baktık ki iftar gelmiş, teravihte secdede bulduk kendimizi. Anne, baba, abla, arkadaş derken bütün mümin kardeşlerime ve İsrail’in göz göre göre katlettiği, katletmeye devam ettiği Filistin’deki kardeşlerimiz için dua etmişiz…
Sahur, iftar, teravih derken duamızı da ettik. Temiz havayı içimize çekerken aklıma köyümde geçen Ramazan ayları geldi.
Tezekle yakılan sobanın ve köydeki her evin önünden yükselen dumanın beraberinde kokan yemek kokularını özlemişim. Keşke dedik, köy hayatımıza dönseydik. Bilmiyorum kaç yaşındaydım o zamanlar, ama o zamanlarla bu zamanlar gibi değildi. Aile üyeleri hepsi bir arada otururdu sofraya. Her zamankinden daha farklıydı Ramazan sofraları; bereketli, mutluluk dolu, yemek duası derken Nihat Hatipoğlu ile açardık iftarımızı.
Güzeldi o günler, ama Ramazan her seferinde farklı olsa da verdiği huzur, bereket, inanç, dua hep aynıydı. Yine o eski Ramazanlar olmasa da Ramazan’ı yaşamak bambaşka bir nimet. Geldin on bir ayın sultanı, her zamankinden daha güzelsin ve özelsin…
Ramazan ayının tüm İslam aleminde huzur ve bereket getirmesini dilerim.
Der bizim Yunus:
“Ramazan geldi, nur yüzlü aydır,
Gönül orucunda bulunur her an.
Yokluk sofrasında bolluk gaydır,
Hakk’a yaklaşmak şimdi vakti zaman.”
Nurmelek Çelik