Mustafa YakışırTöreli Yazılar

İyi ki iyilik var

Mustafa Yakışır

İYİ Kİ İYİLİK VAR

                                                                                                  “Kötülükleri bitiremeyiz ama iyilikleri çoğaltabiliriz”                                                                                                                                                                   Sezai Karakoç

Kur’an-ı Kerim’de geçen “Hasene” kelimesi Türkçemizdeki “iyilik” kelimesine taalluk eder mi bilmem ama Türkçe meallerde bu kavram iyilik olarak tercüme edilmiş. Hoş, az ya da çok mürekkep yalamış herkes hasenenin de seyyiatın da neye tekabül ettiğini tercümeye gerek kalmaksızın bilir. En azından bir mümini ebedi yolculuğa uğurlarken hocanın duasında ki şu cümleyi duymayanımız neredeyse yoktur; “ Ya Rab merhumun seyyiâtını hasenâta tebdil eyleyiver”. Biz meallerdeki hali ile kullanılan “iyilik” üzerine birkaç kelam edeceğiz izniniz olursa. En nihayetinde derdimiz “Suna dedimse sen Leyla dedimse sensin” kabîlinden anlaşılırsa ortak bir paydada buluşuruz düşüncesindeyim.

İyiliğin tanımlarından birisi Kubbealtı Lugatı’nda şu şekilde; “Maddî bir karşılık beklemeden insânî duygularla yapılan yardım, lutuf ve ihsan.” Gayet sarih değil mi?

Yurt dışı görevimde minik talebelerim hafta sonları Kuran-ı Kerim öğrenmek için camiye gelirlerdi. O talebelerle, gerek ders içerisinde gerekse ders dışında birçok faaliyet yaptık. Bu faaliyetlerden birisi de talebelerimle Türkiye Diyanet Vakfı’nın “İyilik  Ödülleri” programını izlemek olurdu. Çeşitli iyilikleri hayranlıkla izler, üzerine muhabbet ederdik. Orada her seferinde usanmadan kurduğum cümlelerden birisi de yukarıya zikrettiğim Merhum Üstad Sezai Karakoç’un “Kötülükleri bitiremeyiz ama iyilikleri çoğaltabiliriz” cümlesi olmuştur. Eskiler hep derler ya: “Kainat, iyilerin yüzü suyu hürmetine ayakta kalıyor” diye, ben de bu söze iman edenlerdenim. Ecdadımız nereye at sürdü ise oraya iyiliği ve adaleti götürmüş. İslam’ın iyiliklerle dolu öğretileri övünç vesilemiz olmuş. Hanlar, hamamlar, imarethaneler, camiler, köprüler… süslemiş her bir yanı. Hatta kimi yapıların duvarlarındaki kuş evleri, sarayları bu iyiliğin muazzam örneklerini gözler önüne sermiş. Bu şehirlerde “Sizden ne bir karşılık, ne de bir teşekkür bekliyoruz” ayetinin rehberliğinde kurulan Vakıflar halkı iyilik hamuru ile yoğurmuş. Vakıflar, iyiliğin O’ndan ve O’nun rızasını kazanmak için yapıldığını göstermişlerdir.

Bugün medya araçları maalesef üzerimize kötülükleri boca etmekte. Yönümüzü ne tarafa çevirsek gözlerden gönüllere kötülük sızmakta. Rahman’ın “Allah kötü sözün açığa çıkmasını sevmez, zulme uğrayanlar müstesna.” buyruğuna çağın insanı kulaklarını tıkamış durumda. Önceleri aman evladım kem söz söyleme vücut bulur derlerdi. Şimdilerde kötü söz, kötü eylem olmadan bir Allah’ın gününü geçiremiyoruz. Medyanın bu kötülüğü yaymak dışında pek de bir iş icrâ ettiği söylenemez. Ana haber bültenlerine, gazete manşetlerine, özellikle gazetelerin 3. Sayfa haberlerine bakalım. Dizilere, filmlere bir göz atalım. Kötülüğün nasıl yaygınlaştırıldığına, nasıl sıradanlaştırıldığına şahit olmak pek de güç olmayacak. “Sıradanlaşmak” ne kötü bir kelime! Sıradanlaşmasa kötülük, bir elimizde kumanda diğerinde çay binlerce masum çocuğun katledilişini bu denli hissiz izleyebilir miydik?

Çocuk demişken, hazır Filistin gündeme gelmişken –oysa gündemden düşürülmemeli- Türkiye Diyanet Vakfı iyilik ödülü sahibi Filistinli Janna Jıhad’ın iyiliğe dair şu tesbitini de alıntılayalım; “Geceleri geç saatleri evlerimizin basılmadığı, tutuklamaların olmadığı, kanların dökülmediği bir Filistin ve kimseye ait olmayan ama herkese ait olan bir dünya istiyorum. Bunu hep beraber yapacağımıza inanıyorum. Dünyanın iyiliği için bizi görmezden gelmeyin, yanımızda olun”.

Zulme sessiz kalmamak da iyiliktir. Zulme  gücü yetiyorsa eli ile, değilse dili ile ona da güç yetiremiyorsa kalbi ile buğz etmek de bir iyilik değil midir?

Karanlığa küfretme derdinde değil mum yakma derdindeyim. İhsan Fazlıoğlu hocamıza ait şu cümleyi okuduğumdan bu yana teklifi olmayan hiçbir şey konuşmamaya dikkat ediyorum “İnsanların neye karşı çıktığı değil, neyi teklif ettiği önemlidir.”

Teklifimizi zaten yazıda âşikar ettik tekrar etmeyelim ama iyilerden olmayı ve kötülerin karşısında saf tutmayı dileyerek şu dua ile yazımıza son verelim;

“ Ey Rabbimiz! Bize bu dünyada da iyilik ahirette de iyilik ver; bizi cehennem azabından koru.”

İyilik ödülleri izlemek için:

https://tdv.org/tr-TR/faaliyetlerimiz/uluslararasi-iyilik-odulleri/#iyilikodulleri

Mustafa Yakışır

 

 

 

 

 

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu