11 ayın sultanı Ramazan geldi. Evlerimiz, sokaklarımız neşelendi. Nefes aldık, huzura erdik. Çünkü Ramazan Müslümanın baharıdır. Gönül ferahlığıdır.
Tabii elinizden zorla alınmadığı sürece. Ramazan’ı ve imanınızı yok saymak zorunda bırakılmadığınız sürece. Özgürce ibadet edebildiğiniz sürece.
Doğu Türkistan’da soykırım ve insanlık dışı bir zulüm var.
Her şeyden önce orada Müslüman olmanın tüm fedakarlığını çekmek zorunda kalan ve tüm sorumluluğu sırtlanmış bir millet var. Evet zulüm sadece Ramazan’la sınırlı değil fakat biliyoruz ki Ramazan’ın mümin için kafiri azdıran bir sevinci vardır.
Doğu Türkistan’da Ramazan nasıl mı olabilir?
Camilerinizin kafe ve barlara dönüştürülmesi gibi,
İbadet etmenin yasak olması gibi,
Kadınların başlarını kapatmasının yasaklanması gibi,
Orucu engellemek için köle işçilerin arttırılması gibi,
Hatta ve hatta erkeklerin sakal uzatmasının bile yasak olması gibi.
Toplama kamplarında sıkıştırılmış, çocukları asimile etmek ve özünü unutturmak için ellerinden alınmış, kadınları zorla Çinli erkeklerle evlendirilmiş ve bazen Allah’a inanmadığını ve dini reddettiğini belirten belgeler imzalamak zorunda bırakılmış Doğu Türkistan halkı için bunlar yeni değil. Yaşanılanlar maalesef bu bahsi geçen olaylarla sınırlı da değil.
Bu yüzden Doğu Türkistan’ı ve Müslüman olmanın zorluklarını çekmek zorunda bırakılmış hiçbir coğrafyayı unutmayalım. Elimizdekilerin değerini bilelim. Bilelim ve gerektiği gibi yaşayalım ki bir gün hiddetli bir şekilde ayağa kalkıp zulmü durdurmak için bize güç ve kuvvet olsun.
İrem Arısoy