Sevdiklerimizle Nice Bayramlara
İndiği zamana, mekâna, şahsa ve insanlığa değer katan Kur’an’ı, Allah’ın Ramazan ayında indirmeye başlayıp, bizimle konuşmasının şükrü olarak bir ay oruç tuttuktan sonra 3 gün bayram ediyoruz. Allah, bununla kullarına şu mesajı veriyor:
“Ömrü ramazan olanın ahireti bayram olur. Ömrünüzü Bana kulluğa ve insanlığa iyiliğe adarsanız ahiretinizi sonsuz bayram yurduna çeviririm.”
Dünyadaki bayramlar ahiretteki bayramdan küçük bir esintidir. Asıl bayram ak bir alınla, selim ve münib bir kalp ile güzelliğin ve merhametin kaynağı olan Allah’a kavuştuğumuz, ebedi saadet yurdunda O’nun konuğu olduğumuz ve muhteşem güzelliğini gördüğümüz zamandır. Zira kul kulca yapar, Allah Allah’ça verir.
Yüce Allah huzur ve selametin kaynağı olan Kur’an’ını şu şekilde tanımlar:
يَا اَيُّهَا النَّاسُ قَدْ جَاءَتْكُمْ مَوْعِظَةٌ مِنْ رَبِّكُمْ وَشِفَاءٌ لِمَا فِى الصُّدُورِ وَهُدًى وَرَحْمَةٌ لِلْمُؤْمِنٖينَ. قُلْ بِفَضْلِ اللّٰهِ وَبِرَحْمَتِهٖ فَبِذٰلِكَ فَلْيَفْرَحُوا هُوَ خَيْرٌ مِمَّا يَجْمَعُونَ
“Ey insanlar! Size Rabbinizden bir öğüt, gönüllerdekilere bir şifa, müminler için bir hidayet ve rahmet gelmiştir. Söyle (onlara), Allah’ın bu lütuf ve rahmetiyle, bu (Kur’an) ile sevinsinler: (sevinsinler ki,) bu (vahiy) onların toplayıp biriktirdiği her şeyden çok daha değerlidir!” (Yunus 10/57-58).
Allah’ın gökten kullarına uzattığı rahmet ipi, O’nun rahmetinin en büyük eseri ve manevi rızık olan Kur’an maddi nimetlerden çok daha değerlidir. Allah’ın insana tenezzül buyurarak onunla konuşması en çok sevineceği bir lütuftur. Kur’an’a kurban olmak âleme sultan olmaktan katbekat üstündür.
Bu ayette Allah’ın rahmeti ve lütfu olan Kur’an ile sevinmemizin istenmesi adeta Ramazan Bayramı’na da bir gönderme yapıyor gibidir. Zira Ramazan ayına değer katan, o ayı oruçla geçirmemizi sağlayan ve Allah’ın kendisiyle sevinmemizi öğütlediği Kur’an, Ramazan Bayramının da sebebini oluşturmaktadır. O halde Ramazan Bayramı Kur’an bayramıdır, Allah’ın bizimle konuşmaya başlamasının bayramıdır. Kurban Bayramı da sevdiğimiz şeyleri Allah yoluna kurban ederek Allah’a yakınlaşmamızın bayramıdır. Her iki bayram da bir ibadetten sonra kutlanmaktadır ve bunlar ahiretteki gerçek bayramın hazırlığıdır. Binlerce şeyin kulu kölesi olmak yerine Allah’a kul olma şeref ve hürriyetine erenlerin sonsuz özgürlük diyarı olan cennette kutlayacakları sonsuz bayramın provasıdır.
Dünyanın bayramı üç gün, ahiretin bayramı sonsuz olur. Biz ömrümüzü ebedi olan Allah’a adarsak Allah da cennetinde bizlere sonsuz bayram yaşatacaktır. Cennetin en güzel bayramı da bütün güzelliğin kaynağı olan, güzelliğine akıl sır ermeyen Yüce Rabbimize yakın olabilmek ve O’nu görebilmektir.
Kur’an gibi bir lütfa mazhar olan mü’minler uyandıkları her gecenin sabahında yapacakları ilk iş, o günün sevinçli, bereketli ve huzurlu geçmesi için Kur’an’dan birkaç ayet üzerinde düşünerek güne başlamak olmalıdır. Kur’an’ın nüzulünün başladığı ‘Alak Suresi’nin ilk beş ayeti o geceyi bin aydan, bir ömürden daha değerli yaptığı gibi o miktarda ayetin anlaşıldığı her gün Kadir Gecesi mesabesinde olacaktır.
Sözlerin sultanı olan Kur’an indiği ayı ayların sultanı kılarsa indiği aklı akılların sultanı, indiği gönlü gönüllerin sultanı yapar. Kur’an indiği peygamberi âlemlere rahmet kılarsa hayatlarına indiği insanları da zamanlarının rahmet elçileri yapar. Kur’an’ın amaçlarından biri herkesin huzur içerisinde yaşayacakları cennet gibi bir hayatı bu dünyada kurabilmek, dünyayı dârü’s-selâma “selam yurduna, huzur yerine” çevirebilmektir. (Bk. el-En‘âm 6/127; Yûnus 10/25)
Bayramların, Allah’ın dinini dert ve dava edinen inananların, O’nun rahmetini insanlığa taşımalarına ve bu şekilde dünya ve ahiretlerini bayrama çevirmelerine, ezilen müslümanların özgürlüğe kavuşmalarına vesile olması dileğiyle
Bayramınız mübarek olsun.
Resul Ertuğrul